Monday, January 29, 2007

Hakkimda Bilmedikleriniz... Ya da Hakkimda Bilmediklerim

Uzun bir aradan sonra mimler yine blog dunyasinda boy gosterdi. Pembeli, kendimle ilgili birkac ozelligi paylasmam icin beni mimlemis. Daha onceki bir mimde sanki kendimle ilgili herseyden bahsetmistim. Simdi aklima yeni bir sey gelmedigi icin esime sordum. "Iyi mi, kotu mu?" diye bir soru yoneltti bana. Bu temkinli olmam icin bir uyariydi sanirim, ama yine de "Iki turlusunu de soyle" cevabini verdim ve asagidaki bilgileri aldim kendisinden.
  • Risk almayi sevmeyen biriymisim, bu baglamda kesin emin olmadan kimseyle yakin iliskiye girmezmisim. Guvendigim kimselere gercekten guvenir, ama ufak bir hatalarinda onlara guvenimi kaybedebilirmisim.
  • Cok iyi bir dinleyiciymisim.
  • Genel olarak pesimist bir insanmisim.
  • Baskalarinin acilarini son derece fazla yasarmisim.
  • Bir isin yarim yamalak olmasi yerine hic olmamasini tercih edermisim.
  • Karar vermem icin bir meselenin butun boyutlarini gormem gerekirmis.
Pembeli'cigim, tesekkur ederim sana, vesile oldun, esimin gozlerinden kendime bakabildim. Insanin hayatta en iyi aynasi esi olsa gerek :)

Hepinize guzel bir hafta dilegiyle,

Monday, January 15, 2007

Finduk Zamani ve Kabak Tadi

Findikli bir tarifin uzerine, Findik Zamani projemizle ilgili guzel haberler geldi! Bircogumuzun katkilariyla olusan ve sabirsizlikla bekledigimiz Findikli Tarifler kitabimiz baharda cikiyor. Konuyla ilgili daha ayrintili bilgi icin, Oya'nin iletisini okuyabilirsiniz.

Bu sadece bir baslangicti. Simdi sirada Kabak Tadi var. Findikli tarifler icin oldugu gibi, bu projede de yardiminiza ihtiyacimiz olacak. Severek yaptiginiz, ya da hayal ettiginiz, fakat daha denemediginiz ozgun kabakli yemekler, pastalar, kekler var mi? Gecmiste blogunuzda kabakli tarifler yayimladiniz mi? Gelin bunlari guzel bir amac icin kullanalim. Sizden istegimiz, onumuzdeki gunlerde kabakli tariflerinizin altina

Her hakkı Bloglararası "Kabak Tadi" Projesine aittir. Bu yazımla ilgili hiçbir maddi talebim olmayacaktır.

ibaresini ekleyerek, linkleri Gelincik Burcu'ya, ya da bana yollamaniz.

Hepinize simdiden yardimlariniz icin tesekkur ediyorum.

Friday, January 12, 2007

Nutella Tartoletleri

Resimdeki cikolatali tartoletler, meshur Fransiz tatli sefi Pierre Herme'nin, Nutellayi cok seven esine ithaf ettigi Nutellali Tartinin minyaturleri... Bir suredir, Bizim Pastane'de ayrintili tarif vermiyorum, ama bu cikolatali tartoletler kural bozduracak kadar ayricalikli. Herme'nin Chocolate Desserts kitabindan aldigim tarifte bazi degisiklikler yaptim, mesela ordaki tart hamuru yerine kendi her zaman kullandigim sekersiz hamuru kullandim. Asagida size verecegim olculerden 8 adet 9 cm lik tartolet ( ya da bir adet 22 cm lik tart) yapabilirsiniz. Cok basit gorunen bir tarif olmakla beraber, Nutellanin uzerindeki cikolata katini yaparken, yumurtalar eklenir eklenmez cikolatanin dokusu degismege ve sertlesmege basliyor. Bu nedenle ben karistirma islemini, elimden geldigi kadar cabuk sekilde ve icinde hala sicak su bulunan (alti kapanmis) ben mari duzeneginin uzerinde yaptim. Ayrica yumurta ve sarilarinin oda sicakliginda olmasina dikkat ettim. Kullanilan tereyagi miktari, dogrusu beni biraz sasirtti. Buna ragmen, tarife kelimesi kelimesine uydum ve sonuc gercekten cok lezzetliydi. Bu tatlida tart hamuru onden bos olarak pisiriliyor, sonra ici doldurulup, ikinci ve kisa bir pisirmeden daha gecirilerek adeta tazeleniyor. Nutellali tartoletler henuz ilikken yendiklerinde, tadlarina doyum olmuyor. Ama ertesi gunu bekleyenleri de hic yabana atilmayacak kadar lezzetliydiler.
  • Tart hamuru
  • 2/3 bardak Nutella ya da benzeri kakolu findik ezmesi
  • Cikolatali dolgu (tarifi asagida)
  • 1 bardak irice kesilmis, firinlanmis findik
  • Arzu edilirse tartoletlerin uzerini suslemek icin 1-2 tatli kasigi daha Nutella
Tart hamurunu uygun buyuklukte acip, tartolet kaliplarina paylastirin. Piserken kabarmamasi icin tabani catalla bir cok yerinden delerek, 190C de renkleri donene kadar bos olarak pisirin. Eger kaliplariniz altlari cikan cinstense, ikinci pisirme de yapilip, tartlar servis edilecek duruma gelinceye kadar kalibin icinde birabilirsiniz. Yok degillerse, iclerini doldurmadan tart hamurlarini kaliptan cikartmak daha kolay olabilir.

Soguduktan sonra, her birinin icine biraz Nutella koyup, ince bir tabaka halinde yayin. Tartoletler kirilgan oldugu icin bu isi dikkatle yapmak gerekiyor. Henuz kalibin icindeyken yapmak, ya da Nutellayi hafif isitip, daha akiskan olmasini saglamak kolaylik saglayabilir.

Cikolatali dolgunuzu hazirlayin ve vakit kaybetmeden kaliplara paylastirin. Her bir tartin uzerine biraz findik serpisitirin. 190 C ye isitilmis firinda sadece cikolatali dolgunun parlakligi gidip, rengi donuklasincaya kadar, ya da 11 dakika pisirin. Ilinmaga birakin.

Arzu ederseniz, pisirme kagidindan bir s1kma tupu yaparak, findiklarin uzerini Nutella seritlerle susleyebilirsiniz. Aslinda suslenmemis halleri goze daha guzel gorunuyor, ama ben bu susleme isini daha fazla Nutella kullanmak icin bahane yaptim ve hatta azicik asiriya da kactim :)

Tartoletlerinizi tam sogumadan servis yapmanizi siddetle tavsiye ediyorum. Afiyet olsun.

Cikolatali Dolgu
  • 140 g kucuk parcalara kesilmis bitter cikolata
  • 200 g tuzsuz tereyagi
  • Oda sicakliginda 1 yumurta
  • Oda sicakliginda 3 yumurta sarisi
  • 2 yemek kasigi seker
Cikolata ve tereyagini ayri sahanlarda eritin. Ikisinin de 40C civarina ilinmasini bekleyin. Yumurtayi ve yumurta sarilarini catalla hafifce cirpin. Once butun yumurtayi cikolataya ekleyin, yavas hareketlerle giderek genisleyen daireler cizerek, yumurtanin cikolataya karismasini saglayin. Yumurta sarilarini ve ardindan sekeri de ayni sekilde katin. (Yavas karistirmanin nedeni, olusabilecek hava kabarciklarini onlemek.) Cikolatanin hizla katilastigini goreceksiniz. Ben burda katilasma surecini biraz daha kontrol altinda tutabilmek icin, karistirma islemini alti kapali, fakat icinde hala sicak su bulunan ben mari duzeneginin uzerinde yaptim. En son olarak ilik tereyagini da ayni teknikle cikolatali karisima katin ve cikolatali dolgunuzu vakit gecirmeden kullanin.

Ikinci tartoletin hikayesi ise soyle: Elimde bir miktar frenk uzumu vardi. Bu eksi meyvanin sekerle kaplanirsa guzel olacagini dusundum. Gozumun onunde bir kar manzarasi belirdi. Baktim aklimdan cikmiyor, hemen mutfaga girip bu goruntuye bir tarif uydurdum. Tart hamuru icin her zamanki tarifimi kullandim ve kaliplari hamurla kapladiktan sonra, catalla delerek bos olarak pisirdim. Soguduktan sonra, kaliplarin icine biraz ahududu marmelati surdum. Uzerleri icin beyaz cikolatali mus yaptim. Bir yumurta akini catalla hafif kopurene kadar cirptim. Sonra bunu fircayla frenk uzumlerinin uzerine, mumkun oldugunca butun yuzeylerini kaplayacak sekilde surdum. (Resimlerden bu isi yarim yamalak yaptigim goruluyor. Normalde sekerlenmeyen yerler yine yumurta aki surulerek, ikinci bir sekerlemeden gecirilmeli ve sonucta sekersiz yuzey kalmamali.) Meyva ile yuklu ince dallari, seker kavanozunun ustunde tutup, kasikla toz seker serptim uzerlerine. Sonra izgaranin uzerinde kurumaya biraktim. Sertlestiklerinde, tartoletlerin uzerine transfer ettim.

Bu basit teknikle, her turlu meyvayi ve cicekleri kaplamak mumkun. Cicekler bekledikce renkleri solabileceginden, arzu ederseniz sekere ayni renkte gida boyasi da ekleyebilirsiniz. Bence cok s1k bir goruntusu oluyor sekerle kaplanmis meyva ve ciceklerin. Bu teknigin daha basarili bir ornegi icin buraya tiklayabilirsiniz. (Kaynak: Martha Stewart'in Dugun Pastalari)

Not: Yukardaki tariflerin her ikisinde de cig, ya da cige yakin yumurta kullaniliyor. Cig yumurta kullanmak saglik acisindan sakincali olabiliyor bildiginiz gibi. Bir daha dikkatinizi cekmek istedim.

Wednesday, January 10, 2007

Tartoletler


Tuesday, January 09, 2007

Karisik Meyvali Pasta (veya Hasta Pastasi)

Bizim cocuklarin meshur bir "hasta corbasi" vardir; nami diger sade suya sehriye corbasi... Her usuten, midesinden rahatsizlanan yemek yemeyi dusunebilecek kadar kendine gelince hasta corbasi sayiklar. Bu kadar basit bir corbanin bu kadar cok sevilmesi, herhalde ancak hastalik haliyle gelen farkli damak tadiyla aciklanabilir. Popularitesine helal gelmesin diye, normal zamanlarda degil, sadece hastalik halinde ve sadece hasta olan kisi icin yapilir bizim evde hasta corbasi.

Bugun Zeynep'in 16. dogum gunuydu, ama Zeynep'cik iki gundur hasta yatiyor. Once hasta corbasi yaptik ona, ama baktik bu hastaligin oyle cabuk tarafindan gidecegi yok, bari dogumgununu kutlamasiz gondermeyelim diye, bir de hasta pastasi icat ettik. Hasta pastasinin hazmi kolay ve hafif olmasi gerekiyordu. Isin bu kismi kolay oldu, zira evde epey bol meyva vardi. Ek olarak, yapiminin da kolay olmasi sartti, cunku sadece pastayi yiyecek olan degil, yapacak olan da hastaydi. (Uzerinize afiyet, son bir haftadir uzerimdeki grip hali, en sonunda gozlerime vurdu ve iki gundur kipkirmizi gozlerle dolasmaktayim.)

Pastamiz icin marketten iki adet hazir sunger kek alti aldim. Hani su ortasi krema ve meyva ile doldurulmak icin hafif basik olanlardan... Buzdolabimda baska bir projeden artan yumurta sarilariyla yaptigim pastaci kremasi vardi. Daha once verdigim iki pasta tarifi ve Burcu'nun son pastasini --sizlerden ogrendigim deyimle-- dogaclayarak bir hasta pastasi cikardim ortaya.

Once pasta katlarindan birini ahududu surubu ile islattim. Biraz sekerle ezdigim bogurtlenleri pasta katinin cukuruna yaydim.

Uzerine pastaci kremasini surdum. Cilekleri once ikiye kestim. Daha genis olan alt yarilarini da dikine ikiye boldum. Boylece her cilekten 3 parca cikti. Pastaci kremasinin uzerine dagittim cilekleri.

Azicik vanilya ve seker ilavesiyle cirptigim sut kremasini da cileklerin ustune (ve aralarina) yaydim.

Ikinci kek altligini ters cevirerek cilekli krema katinin uzerine kapattim ve surupla islattim. Kremalarin kalaniyla pastanin uzerini ve yanlarini ince bir tabaka halinde kapladim.

Once aklimdan cikolatali bantlar filan gecti ama yorgun oldugum icin, daha pratik bir cozum aradim yanlari kapatmak icin. Gecen hafta Burcu'nun pastasindan ozenip Turk marketten aldigim rulokatlar yetisti imdada. Rulokatlari ortadan ikiye boldum ve pastanin kenari boyunca cepecevre ve araliksiz olarak dizdim. Yikayip, iyice kuruladigim meyvalari pastanin ustune koydum. Rulokatlarla meyva kumesi arasinda kalan ince boslugu, kalan kremayi tuple s1karak doldurdum. Biraz meyva marmeladini isitip, fircayla meyvalari glazurledim. Nesi eksik diye baktigimda, aklima Burcu'nun kurdelesi geldi; tesadufen benzer bir kurdele de bende vardi. Boylece 1 hafta arayla Burcu'yla evlerimizde iki benzer dogumgunu pastasi yapilmis oldu; onunki rengarenk gullu, benimki rengarenk meyveli...

Pastayi biraz once kestik; cok bol meyvali ve hafif bir tatli olmus gercekten, ismine yakisacak sekilde...

Friday, January 05, 2007

Yesil Cayli Surpriz Pasta

Bu pastanin hos bir hikayesi var. Gelecek Sali buyuk kizimin dogum gunu, ondan 2 hafta sonra da 3 ayligina Fransa'ya gidiyor. Bu iki nedenle, arkadaslari onun icin bir surpriz parti yapmak istediler. Bu pastayi iste bu parti icin yaptik, hem de Zeynep'le birlikte... Ama ona, pastayi babasinin Cin takvimine gore dogum gununu kutlamak icin yaptigimizi soyledim ve Zeynep bana inandi :) Aksam uzeri arkadasi Amina'nin evine giderken, bir video seyretmek ve sakin bir gece gecirmekten baskaca bir beklentisi yoktu. Son ana kadar ona bir sey farkettirmemek icin ugrastik, ama dogrusu gayretlerimize degdi. Cunku, anladigim kadariyla, parti tam bir surpriz olmus. Yiyemedigi icin hayiflandigi pastayi orda gormek de herhalde ikinci bir surpriz olmustur.

Zeynep'cigim yesil cayi cok sevdigi icin pastasi da (gecen yil oldugu gibi) yesil cayli oldu. Pandispanyasi icin klasik tarifimi kullandim, ek olarak hamuruna, unla birlikte 1 tatli kasigina yakin yesil cay tozu (maca) ekledim. Bu lezzette ve renkte pek fark yapmayinca, yesil cayli seker surubuyla pandispanyayi islattim.

Ara kremasini maskarpon peyniri, ayni miktarda sut kremasi, seker ve yesil cay tozunu cirparak yaptim. Rulonun disinda kullandigim krema da benzer sekilde hazirlandi. Sadece bu sefer maca yerine vanilya ile tatlandirdim.

Rulo bu sade goruntusuyle sabahi bekledi. Nasil suslesem diye dusunurken, aklima kitaplarimdan birinde gordugum iki renkli cikolata bantlari geldi. Isil'in cikolatali bantla cevreledigi guzel pastasini gordugumden beri, bu fikir aklimdaydi zaten. Ne yazik ki, bizim pastamiz rulo oldugu icin bantla suslemeye uygun degildi.

Ben de bu cikis noktasindan hareketle soyle yaptim: Once az miktarda beyaz cikolata eritip, yesil cay tozu ile karistirdim. Boylece elde ettigim yesil cikolatayi, pisirme kagidindan hazirladigim s1kma tupune doldurdum. Bununla, silpat tepsi altligimin uzerine (yerine pisirme kagidi da kullanilabilir) gelisiguzel kivrimlar cizdim ve katilasmasi icin tepsisiyle buzdolabina kaldirdim.

Bu arada, bir miktar daha beyaz cikolata erittim. Cikolata henuz ilikken, spatula ile duzgunce yesil cikolatali cizimlerimin uzerine yaydim. Katilasmasi icin yine beklettim.

Sonra, kanape yapmak icin kullandigim minik kaliplarimi kullanarak, bu cikolata tabakasindan minik sekiller kestik Zeynep'le. Kaliplardan cabuk ve kirilmadan cikmalari icin, caydanligin buharina tuttuk kaliplari. Bir iki saniye yetti.

Minik cikolatalari yesil cayli yuzleri uste gelecek sekilde kremaya saplayarak pastayi kapladik. Rana da yardimlarini (!) esirgemedi, tabii bol miktarda cikolata da yedi bu arada.

Pastayi suslemege baslamadan, ucundan incecik bir dilim kesip, tadina bakmis ve begenmistim. Servis bizim evde yapilmadigi icin, dilim resmini koyamiyorum. Zeynep'e, "bu pastayi isitilmis bicakla kesmemiz gerekecek" demistim, umarim hatirlamistir ve dilimlemekte zorluk cekmemislerdir.

Tuesday, January 02, 2007

PictoBrowser

Birkac gundur yorum birakmaya calisan herkesden ozur dilerim. Yeni arayuzumun yorum kabul etmeme gibi "ufak" bir kusuru oldugunu Dilek sayesinde kesfettim. Bir kac gundur yorum olmayisini, Turkiye'deki bayram tatiline vermistim, uyarilmasam farkedecegim yoktu :) Durum boyle olunca, icime sinen bir yenisini bulana kadar, asina oldugunuz eski arayuzumuze donuyoruz ister istemez. IE kullanan arkadaslar, PictoBrowser yuzunden, yan sutundaki arsiv ve baglantilar, sayfanin altina kaymis vaziyette... Kullanimi zorlastiran bu durumu, ilk firsatta duzeltecegim. PictoBrowser'i sayfaya sigdirmak icin, arayuzde content ile ilgili bolumu bulup width:660px satirini width:735px'e degistirdim.

Flicr'in yeni bir "tool" u var: PictoBrowser. Ben de takip ettigim Ingilizce bloglardan biri sayesinde haberdar oldum. Uzun uzun anlatmaktansa, bir uygulamasini paylasiyorum sizinle. Her resmin uzerine tikladiginizda bir sonrakini gorme imkani elde ediyorsunuz. Sanirim s1kca kullanacagim bundan sonra.

Siz de kullanmak isterseniz, yapmaniz gereken oldukca basit. Bir flicr hesabi actirip, resimlerinizi yuklemeniz lazim oncelikle. Sonra arzu ettiginiz resimleri bir "set" halinde toplayacaksiniz. Herhangi bir pictobrowser uygulamasinda, altta gordugunuz INFO dugmesine tiklayip, hesabiniza girdiginizde, tek yapmaniz gereken, blogunuzda paylasmak istediginiz seti secmek. Gereken HTML kodu hemen hazirlaniyor. Size de bunu kopyalayip, iletinizin Edit HTML penceresine yapistirmak kaliyor. Yalniz blogger ile calisiyorsaniz, blogger bu tur uygulamalarda bosluklari sevmiyor. Yaziniz ile kod arasinda bosluk birakmamaya dikkat edin. Bir de gordugunuz gibi resimleri sayfaniza sigdirabilmek icin, arayuzunuzu degistirmeniz gerekebilir ki, ben zaten ne zamandir yapmak istiyordum bu isi. Hepsi bu kadar!