Saturday, October 29, 2005

Mutfagim

Sibel'cigim sagolsun beni mutfagim icin sobelemis. Kendisine cok tesekkur borcluyum, sayesinde dolaplarimi yerlestirdim. Gerci fazla dolu olduklarindan yerlestirme islemi bittikten sonra da bastaki kadar daginik gorunuyorlardi ama olsun, dolaplar temizlendi, torbalar degistirildi ve tespitler yapildi ya... Meger nelerim varmis dolabin derinliklerinde! Ne zamandir aradigim safranimi bile buldum sukur. Yakinda bir buzluk mimi ciksa da buzlugumu da elden gecirsem diyorum.

1. Mutfağınızın bir fotoğrafını bizlere gösterir ve kişiliğinizi yansıtan yanını anlatır mısınız?


Bu ara mutfagimiz bir degisimden geciyor. Tezgahlarim degisti, derken hadi arkadaki fayanslari da degistirelim dedik. Iki hafta once eski fayanslari esim ve bu islerden anlayan bir arkadasimizla kirdik. Yenilerinin takilmasi, cilalanmalari, aralarinin doldurulmasi derken bu is nihayet gecen hafta tamamlandi. Butun asamalarda bilfiil cirak olarak calistiktan sonra, artik bu isi ogrendigim hissine kapildim ve oldu olacak karsi duvari da --bu sefer yardim almadan ama-- traverten yapalim dedim. Aslinda eski fayanslarimizi da 10 yil once esimle beraber yapmistik. Dolayisiyla buyuk bir cilginlik sayilmaz, degil mi? Bu seferki tezgahin ve fayanslarin ozelligi malzemenin Turkiye'den gelmis olmasi. Buraya mermer, granit ve traverten ihrac eden bir arkadasimizdan aldik. Bu dogal taslari zaten cok seviyorum, bir de memleketimden geliyor olmalari beni ayrica cezbetti.

Mutfagimizin panoramik bir resmi yukarda gordugunuz. Hemen eklemeliyim ki, bizim mutfak genellikle burda gorundugundan epey daha daginik oluyor. Hatta resimler cekildikten 5 dakika sonra masanin ve tezgahlarin uzeri dolmaya baslamisti bile... (Belki mutfagimin o hali kisiligimi daha iyi yansitiyor ama aslinda ben duzenli halini tercih ediyorum.) Masanin arkasindaki fayanslar bir iki hafta sonra travertene degismis olacak. Ayrica duvarlari da soyle canli bir kiremit kirmizisina boyamayi dusunuyorum. Genellikle konservatif renklerden yanadir secimim, ama niyeyse bu renk aklima dustu, nasil olur sizce, cok cilgin mi buyuk olmayan bir mutfak icin? Daha hala vaktim var fikir degistirmek icin ;)

2. Bir dolabınızı açın (istediğinizi), fotoğrafını çekin ve bize ne gördüğünüzü anlatın.


Bu bolum icin epey resim cektim ama sonunda usttekinde karar kildim. Firina oldukca yakin olan bu dolaba biz eskiden cay ve esimin kahve malzemelerini koyuyorduk. (Her gune kullandigimiz Turk cayi ulasmasi daha kolay olsun diye tezgahin uzerinde duruyor.) Ama dun gordum ki kahveyle ilgili hic bir sey kalmamis artik burda. Ust raftaki Republic of Tea (Cay Cumhuriyeti adli bir cay markasi) kutularindan anlasilacagi uzere, cay yavas fakat kuskusuz bir sekilde egemenligini ilan etmis durumda bu dolapta.

Alt rafta yirmi kusur yil once Amerika'ya ilk defa gelirken yanimda getirdigim annemin hediyesi kristal cay bardaklarindan saglam kalanlar ve diger cay bardaklarimiz var. Cay bardaklari da evrim gecirmis gecen surede. Simdikiler cok daha buyuk o zamankilere kiyasla.

Orta rafin arkasinda (Karadeniz'li gorumcemin kendi cay bahcelerinin urunu olan) kiymetli Turk cayimiz, soyle keyifli zamanlarda demlenip icilmek uzere bize goz kirpiyor... Yaninda Zeynep'in Hint usulu baharatli caylari gorunuyor. Hemen arkada (resimde gorunmeyen) elma suyunun icine atip kaynatmalik Mulling baharatlari var ki, sonbaharda yapmasi pek zevkli oluyor, evin icini mis gibi kokularin sarmasi da cabasi. Ondeki iki kucuk benim daha cok tatlilarda kullandigim yemyesil matcha cayim. Arkalarda ve yine ondeki kucuk yuvarlakta Mehmet'in cok sevdigi elma cayi var. Sagdaki ince uzun kutu
seftali, Satsuma mandalini ve Tahiti vanilyasi ile tatlandirilmis yesil cayimiz. Bitki caylarimiz da eksik degil tabii ki. Bunlardan biri benim ozellikle hamileligim doneminde cok ictigim isirganotu (Nettle) cayi. Herhalde vucudumun ihtiyaci vardi ki, o zamanlar tadi da hos geliyordu. Yine arkalarda saklanan ihlamurla adacayini unutmayalim. Soguk alginligi mevsimi geldikce one cikacaklar. Son olarak onde Zeynep'in cayina karistirdigi organik balimiz ve Rana'nin icmekten cok oynamayi sevdigi Tweety cay posetleri var.

Gelelim ust rafa. Birbirine benzer iki kutudan sagda gordugunuz Kakule ve Tarcinli cay. Icinde ayrica zencefil, keci boynuzu, karabiber, anason ve karanfil bulunuyor. Ama benim ozellikle bahsetmek istedigim soldaki kutudaki yaseminli yesil cay; adi Jasmine Jazz. Yin Hao cinsi tatli yesil cay yapraklari ve aksam saatlerinde acan yasemin tomurcuklari yedi defa harmanlanarak yapilmis. Bu benim ictigim en guzel yesil cay, ve herhalde en de pahalisi. Ama ben cayimi cok acik ictigim icin gordugunuz kutu bana belki aylarca gidiyor. Arkalarda ise bu iki guzel caydan sonra kayda degmeyecek baska bitki caylari ve yesil caylarimiz var.

3. En gözde elektrikli mutfak aletinizi bize tanıtır mısınız?


En cok kullanilan elektrikli aletimiz Panini/tost makinemiz olsa gerek. Sandvic yaptigimiz gibi ekmek kizartmak icin de kullaniyoruz. Cocuklu evlere kesinlikle tavsiye ederim.

4. En sevdiğiniz ve her zaman elinizin altında olan malzemeleri bizlerle paylaşır mısınız?



Ben bu soruyu pasta/kek/kurabiye yapimi ile ilgili olarak alacagim cunku Bizim Pastane'nin ilgi sahasi bu. Her zaman elimin altinda bulundurmaga calistigim malzemelerin bazilarini yukarda resimlemeye calistim. Un, seker ve tereyag olmazsa olmazlar. Yumurta da sart tabii. Onun disinda evde iyi cins bitter, sut cikolatasi ve beyaz cikolata stoklarim. Stoklarim azalinca huzursuz olurum adeta. Buzlugumda her zaman ahududu sosu ve ev yapimi kestane puresi bulunur. Bunun disinda antep fistigi, findik, ceviz, pikan, badem; hepsi degilse bile en az birkaci buzdolabimda mutlaka olur. Meyvali tatli yapmayi seviyorum, dolayisiyla taze meyva yanisira kuru kayisi, kuru kiraz, kuru uzum, hindistan cevizi gibi malzemeleri de bulundurmaga calisiyorum.

5. En beğenerek kullandığınız mutfak aletinizden bahseder misiniz?


Cok kullanmiyorum ama buyuk pasta yaptigim nadir zamanlarda 36 cmlik bicagim ve pasta testerem cok isime yariyor. Her seferinde bu ikisi olmasa katlari nasil duzgun keserdim diye dusunuyorum. Testeremi bulamadigim icin resimleyemedim. Umarim kaybetmemisimdir. Onun yerine yine severek kullandigim purmuzumun (Turkcesi icin tesekkurler Gokcen!) resmini cektim ben de.

Sorularin sonuna gelmisiz. Simdi uc kisiyi sobelemem gerekiyor: Ben de henuz sobelenmediklerini umarak Emel'i, Melda'yi ve Elcin'i seciyorum. Sizin icin uygunsa bizi mutfaginizda misafir eder misiniz?



Wednesday, October 26, 2005

Kadayif Cesitlemeleri


Bu gece bizde kadayif var. Hani su arasi kaymakli olandan. Kadayifin hepsi firin tepsime fazla olacak gibi geldi, artaniyla da iki mini cevizli kadayif yaptim. Kadayifi boyle tek porsiyonlar halinde yapma fikri Mine'nin, sonra Banu uyguladi ve simdi de ben... Ama ben dikkatsiz okuyucu oldugumdan cevizleri kadayifla bohcalamak yerine kat kat dosedim ve yanlarda fazlaca kizarmis cevizler goruntuyu biraz bozdu. Bir de farkli olarak kadayifi kaliplarin icinde pisirip serbetledim ve serbetlerini cektikten sonra ters cevirdim. Boyle tek porsiyonluk tatlilari cok sevimli buluyorum. Bir dahaki sefere kadayifi muffin kaplarinda yapmayi deneyecegim. Bu ilhami da Dilek'in annesinden aldim.


Saturday, October 22, 2005

20 Rastgele Sey...

Zeytin Dali'nin Dilek'i beni kendim hakkinda 20 rastgele seyi paylasmam icin sobelemis. Bilgisayarin basina oturdum ama henuz ne yazacagim konusunda pek bir fikrim yok.

Biraz sonra...

Konusu diger mimler kadar iyi tanimli olmadigi icin bu biraz zor geldi bana.

Daha sonra...

Himm, 20 de buyuk bir sayi, degil mi? Rastgele, oyle mi? Himm...

Daha da sonra...

Bu boyle olmayacak! Calakalem yazmaktan baska care yok. Iste basliyorum:
  1. Cekingen bir insanim. Fazla konusmayi sevmem. (Ama yazarken biraz daha farkliyim galiba.) Fazla analizci bir yapim var ve bu zaman zaman karar verme ve harekete gecme zorluklari yasamama neden oluyor.
  2. Internet hayatimin onemli bir parcasi. Sabah kalkar kalkmaz yaptigim ilk birkac seyden biri e-posta kutumu kontrol etmek ve bloglines'a girip guncellenen bloglari saptayip ziyaret etmek.
  3. Butun gorsel sanatlara ilgim --ve bazilarina yetenegim-- var ama maalesef hic biriyle istedigim kadar ilgilenmek firsati olmadi henuz. Ilerde seramik calismalari yapmayi cok istiyorum.
  4. Cok muzik enstrumani calinan bir evde yasiyorum. Buyuk kizim flut, piyano ve viyolonsel caliyor, oglumsa keman, klarinet ve gitar. Esim eskiden cok guzel akordiyon calardi, hala seyrek de olsa caliyor. Uc cocugumun da, esimin de sesleri cok guzel. Butun bu yetenekler arasinda hic bir enstruman calamadigi gibi, sesi de guzel olmayan ve hele muzik kulagindan yana nasipsiz olan bilin bakalim kim?
  5. Kucuk kizimin bizi son zamanlarda epey uzen bir bocek korkusu var. Bir cok gece kabuslarla uyaniyor uyaniyoruz, odanin icindeki hayali --ama onun icin cok gercek-- bocekleri oksuyor, seviyor ve ugurluyoruz. Hepsini evlerine yollayip uykuya dalmamiz saatler aliyor. Yavas yavas annelerin uyumadan da yasamlarini idame ettirebileceklerine inanmaya basladim.
  6. Film seyretmeyi fakat ozellikle bilim kurgu ve gerilim filmlerini cok seviyorum.
  7. Eskiden cok kitap okurdum. Son yillarda maalesef bu aliskanligimi kaybettim. Bocek kabuslarimiz bitince yine duzenli olarak okumaya baslayacagimi umuyorum.
  8. Sizin de bildiginiz gibi mutfak islerine merakim var. Degisik bir tatli ortaya cikarmak ve bunu paylasmak beni mutlu ediyor. Genelde herhangi bir konuda yeni bir sey ogrenmeyi ve paylasmayi seviyorum.
  9. Benden kucuk tek yumurta ikizi erkek kardeslerim var. Biri dahiliye uzmani doktor ve Ankara'da yasiyor, digeri ise elektronik muhendisliginde doktora yapti ve San Diego'da esi (Our Patisserie yazarlarindan) Fatima ile yasiyor.
  10. Hayatimda hic kahve icmedim. Ne Turk kahvesi ne de Amerikan kahvesi... Ama kahvenin kokusunu ve etrafimdakilerin kahve icip muhabbet etmelerini severim. Cayi da cok acik ve sekersiz icmekle beraber son yillarda yemek sonrasi arar oldum.
  11. Evimde dogadan malzemeler olmasini seviyorum. Yillardir istedigim granit tezgahlara yeni kavustum. Dokundukca elimin altindaki puruzsuz serinligin kac yasinda oldugunu dusunmek bile beni heyecanlandiriyor. Tahta mobilyayi ve bakimini seviyorum. Tahta oymaciligi ya da marangozluk ogrenmeyi cok isterdim.
  12. Yemek yaparken mumkun oldugunca katki maddesiz , organik yiyecekler kullanmaya calisiyorum. Paketlerle gelen kolayliklara da pek itibar etmiyorum. Ama tatli/pastalarda tereyagindan vazgecemedim daha.
  13. Derli toplu ve tertemiz bir evimin olmasi gibi bir fantazim var ama 20 yildir bunu basaramadim ve herhalde hic basaramayacagim. :(
  14. Kedileri cok seviyorum. Kaliforniya'da ogrenciyken olmek uzere bir yavru olarak bulup aldigimiz kedimiz Memik bizimle beraber 10 yil yasadi. Memik'cigin basina bir kedinin basina gelebilecek her turlu sanssizlik/hastalik geldi. En sonunda doktorunun israriyla onu uyutmak zorunda kaldik. Hayatimizda verdigimiz en zor kararlardan biriydi. Butun bunlardan sonra bir daha kedi sahibi olmaya cesaret edemedik, cocuklar cok istese de uzaktan sevmeyi tercih ediyoruz.
  15. Cok dikkatsiz ve dalgin bir insanim. Bir keresinde ziyaret ettigim bir evin yanindaki evin yarisi buyuklugundeki bir cukuru gormeyerek herkesi sasirtmistim. Olay gupegunduz olmustu ama ben yine de cukurun icine dusmedigim icin cok sansli oldugumu dusunuyorum.
  16. Araba kullanmayi hic sevmiyorum. Cok uzun bir zaman ehliyet almamak icin direndim. Fakat bu memlekette --hele de cocuklari olunca-- insanin araba kullanmamak gibi bir luksu yok. Yine de cok uzak olmayan yerlere yurumeyi tercih ediyorum.
  17. Elektronik muhendisliginde doktora yaptim, IBM Arastirmada calistim. Buyuk kizim dogduktan sonra ikisini birarada yurutemeyecegime karar verip is hayatindan ve teknik konulardan ayrildim. Doktora tezimde ne yaptigimi artik zorlukla hatirlayabilmekle beraber hala bazi kimselerin yayinlarima referans verdigini gorup sasiriyorum.
  18. Ankara'da dogdum ve okula gittim ama Istanbul'un benim icin yeri bambaska. Kadirga'da yeni aldigimiz bir apartman dairesi var. Gayet mutevazi bir esnaf semtindeki evimizi cok seviyorum. Orda gecirdigimiz zaman, Besiktas'dan Uskudar'a vapurla gecmek, denize karsi bir cay bahcesinde oturmak, Kanaat lokantasinda yemek yemek benim icin buyuk mutluluk kaynagi. Her yil Turkiye'den cok yorgun donup, seneye yine Turkiye'ye gidecegimiz zamani iple ceker oluyorum.
  19. Mutfak alet edavati ve yemek kitaplari almayi seviyorum. Ihtiyacim olmayan mutfak aletlerini eve doldurmamak icin kendimi devamli kontrol etmem gerekiyor. Buna karsilik evin diger yerlerinde esya sevmiyorum. Bircok eve kiyasla az esyamiz var ve olani daha da azaltmak isterdim. Genis, yuksek tavanli, bos ve ferah mekanlari seviyorum.
  20. Hayatimin buyuk bir bolumunde bir cok kadin gibi olmak istedigim kilonun ustundeydim. Ama iste balik etinde idare ediyordum. Son bir yil icinde yedigim ictigim degismedigi halde 3-4 kilo birden alinca ise neye ugradigimi sasirdim ve eski halimi mumla arar oldum. En buyuk arzularimdan biri bu kilolardan kurtulmak ama yaslandikca kilo vermek cok zor oluyor, haberiniz olsun!
Madem bu mimi 3 kisiye gecirmek gerekiyor, ben de Devletsah'i, Pastaci Burcu'yu ve Tugce'yi sobeliyorum. Ama bu 20 maddeyi ortaya cikarirken epey zorlandigim icin diyorum ki sobemi sadece bir teklif kabul edin; herhangi bir nedenle yapamazsaniz caniniz sagolsun.

Friday, October 21, 2005

Cikolata ve Kestaneli Trufler


Kakao orani yuksek cikolatanin --tabii makul miktarlarda yendigi takdirde-- sagliga faydali oldugu artik biliniyor. Bunu ogrendim ogreneli, cikolatayi daha da sever oldum. Bloglararasi bir tatli etkinligi olan SHF'nin bu ayki konusu iste cikolatanin bu acimsi cinsiydi. Cikolata haricinde cok az malzemesi olan, yapimi kolay bir tatli oldugundan ve bir de cikolataseverlerin asina olduklari o cikolata acligini bir lokmada daha tesirli sekilde dindirebilecek baska tatli bilmedigimden bu trufleri yapmaya karar verdim. Bu arada bunlara Turkiye'de truf dendigini gecenlerde Lezzetin Izinde'de okuyup ogrenmis olmasam bu yazinin "Cikolata ve Kestaneli Toplar" gibi ilginc bir basligi olacakti. Tarifin kestanesiz orijinali Alice Medrich'in Cocolat kitabindan... Eger kestane pureniz yoksa koymayip sadece cikolatali truf yapabilirsiniz. Trufleri sekillendirip kakaoya bulamadan buzlukta uzun sure saklamak mumkun. Arzu ederseniz, kakao yerine erimis cikolata, ince cekilmis findik ya da hindistan cevizi kullanilabilirsiniz. Ic malzemesini ayni tutup, truflerin disini farkli sekilde kaplayarak cok s1k gorunuslu bir tatli tabagi hazirlanabilir.



Arkadaslar, asagida onceden 85 oz diye gecen miktar 85 gm olacakti. Simdi duzelttim. Eger malzemeler arasinda Amerikan olcusu gorurseniz mutlaka hata yapmisim demektir. Ya cevirmeyi unutmusumdur, ya da birimi yanlis yazmisimdir. Hata icin ozur dilerim, ozellikle de senden Burcu.
  • 225 gm kucuk parcalara kesilmis aci cikolata
  • 1/4 bardak su
  • 85 gm kucuk parcalara kesilmis tereyag
  • 1 yumurta sarisi
  • 3 yemek kasigi kestane puresi
  • 1/2 bardak sekersiz kakao
Cikolata parcaciklari, tereyag ve suyu kisik ateste devamli karistirarak eritin. Atesten alip yumurta sarisini erimis cikolataya karistirin. Kestane puresini de ekleyin, mumkun oldugunca az karistirarak butunlestirin. Dortgen bir kek kalibinin icini strecle kaplayin ve truf malzemenizi icine dokun. Buzdolabinda sertlesinceye kadar bekletin. Kaliptan cikarip streci acin. 2 cmlik kuplere kesin. Oda sicakliginda biraz yumusadiktan sonra kuplerinizi yapismasin diye kakaoya buladiginiz elinizde kabaca yuvarlayin. (Biraz yamru yumru olmalarinda hic bir zarar yok, hatta bence boylesi daha hos duruyor.) Sonra kakaoya (ya da arzu ettiginiz baska bir malzemeye) bulayin. Kucuk kagit mufin kaplarinda servis edebileceginiz gibi ustuste koyarak bir truf tepecigi de olusturabilirsiniz. Truflerinizi buzdolabinda ustu kapali bir kapta 10 gun saklayabilirsiniz. Yenmeden 1/2 saat once buzdolabindan cikarirsaniz, lezzetlerinin doruguna ulasiyor ve adeta agizda eriyorlar.


Wednesday, October 19, 2005

Cikolatali Krem Karamel



Bu cikolatali krem karamelleri bu Cuma gunku Sugar High Friday icin yapmistim. Bu cesit blog etkinliklerine katilmak konusunda biraz tembelimdir aslinda, ama etkinligin konusu aci cikolata olunca is tabii ki degisir. Cikolatali bir tatli yapmak icin her turlu firsat degerlendirilmeli degil mi ya? Hatta yapilan tatliya kusur bulunup, ikinci tatli denemesinde bulunulmali... Bizde de oyle oldu; cikolatali krem karameller yeterince yogun cikolata tadli bulunmayinca yeni arayislara girdim. Bu arada da bu tarifi sizinle paylasayim dedim.

Bu tatliyi yillar once bir kere daha yaptigimi ve cok begendigimizi hatirliyorum. Yine begendik. Yalniz uc ufak problem oldu: Birincisini daha once de yazmistim. Hemen her krem karamel yaptigimda, kaliplarimin dibinde biraz sertlesmis karamel kaliyor. Krem karamelin karamelini en az kremi kadar seven biri olarak bu karamel israfina acilen bir care bulmak gerektigini dusunuyorum. Acaba aranizda bu problemle karsilasan, nedenini ve cozumunu bilen var midir? Paylasirsa cok sevinirim. Bir diger sorun de krem karamellerimin iki tanesinin firindan digerlerine nazaran sonmus cikmasi oldu. Bunun nedeni sanirim krem kismini yeterince karistirmadigimdan cikolatanin birazinin dibe cokmus olmasi ve bazi kaliplara bu yogun cikolatali kismin denk gelmis olmasiydi. Cikolatali krem karamelin puf noktalarindan biri iyi karistirmak, aklinizda olsun. Ucuncu problem ise tatlilar tahminimden cok daha hizli tuketilince istedigim gibi resim cekme firsatim olmamasiydi. Bizim evde bu tatliyi sevmeyen olmadi, cikolataseverseniz sanirim sizinkinde de olmayacaktir. Tarif Pillsbury'den...

Karamel icin:
  • 1/3 bardak seker
  • 2 yemek kasigi su
  • 1/8 tatli kasigi cream of tartar (TR'de ne isimle bulunuyor bilmiyorum, bence kullanilmasa da olur.)
Krem icin:
  • 1 1/3 bardak sut-krema karisimi (azi krema cogu sut olacak)
  • 85 gm kucuk parcalara kesilmis aci cikolata
  • 2 yemek kasigi seker
  • 3 yumurta
  • Vanilya
Butun karamel malzemelerini mumkunse yapismayan bir tavaya koyun. Orta isida kaynamaya baslayincaya kadar karistirin, sonra kendi halinde karamellesmeye birakin. Karamel bir noktada daha hizli koyulasirsa, karameli kasik degdirmeden tavayi hareket ettirerek yayin. Orta koyulukta karamel rengi elde ettiginizde (tahminen 10-12 dakikada) karamelinizi 6 kucuk kaliba paylastirin. Her seferinde kaliplari egerek karamelin duzgun yayilmasini saglayin.

Sut-krema karisimini, seker, vanilya ve cikolatayi ufak bir tencereye alin. Karisim kaynama noktasina geldikten sonra atesten alip devamli karistirarak cikolatanin tamamen erimesini saglayin. Baska bir kapta yumurtalari renkleri acilip koyulasincaya kadar cirpin. Cikolatali puruzsuz karisiminizi yumurtalara yavas yavas eklerken bir yandan da cirpmaya devam edin. Karamelli kaliplariniza bolusturun. Kaliplari kenarlari yeterince yuksek bir firin tepsisine yerlestirin. Firin tepsisini sicak su ile doldurun. Suyun yuksekligi (kaliplar icindeyken) kaliplarin yuksekliginden 1-1.5 cm daha az olmali. Tepsinizi dikkatlice onceden 160Cye isitilmis firininiza koyun ve yaklasik 50 dakika, ya da krem karamellerin ortasina batirilan kurdan temiz cikana kadar pisirin. Firindan cikar cikmaz sicak yenebilecegi gibi, kaliplarda sogutup ertesi gun de yenebilir. Biz sicak halini galiba biraz daha cok sevdik.

Friday, October 14, 2005

Nar-YE: Narli Cesitlemeler

Sevgili Dilek'in evsahipligini yaptigi Nar-YE beni epey telaslandirdi. Epey bir zaman narin meyvasini bulamayacagim endisesiyle nar eksisiyle yapabilecegim tarifler arastirdim. Sonra birkac nar bulup aldik, ama niyeyse narlarla ben mutfakta bir turlu bira araya gelemedik. Nihayet dun mutfaga girdigimde kelepceli kaliplarimin hepsini bu gece icin iftar hazirlayan arkadasima odunc vermis oldugumu hatirladim. Artik elimin altinda olanlarla bir seyler yaptim ama acikcasi pek memnun degilim aldigim sonuclardan. Isterseniz once Bizim Pastane'nin ilk (ve herhalde son) tuzlu tarifiyle baslayayim yaptiklarimi ozetlemeye, ve daha sonra da tatlilarla devam edeyim...

Nar Eksili Tavuk



Bunun icin hemen hemen esit miktarda nar eksisi ve soya sosunu karistirdim. Icine biraz biber, sarimsak ve zencefil rendesi ekledim. Bu karisimda tavuk goguslerini birkac saat dinlendirdikten sonra az yagli tavada iki yanlari da guzelce kizarincaya kadar pisirdim. Japonlarin Teriyaki sosuna benzedi biraz tadi, ama bence daha lezzetli ve yumusacik oldu. Nar eksisinin et icin iyi bir yumusatici oldugu da boylece ispatlamis olduk.

Gelelim, narli tatli tariflerimize. Ilk yaptigim narli ve antep fistikli kek idi. Tarifi Light Cooking'den aldim ve soyle oryantal bir tadi olsun diye portakal cicegi suyu, portakal rendesi ve antep fistigi ekledim. Kestigimde narin kirmizisi ve fistigin yesili birlikte hos durur diye dusunmustum ama pisen narlar biraz solmuslar. Kek de lezzetli olmakla beraber belirgin bir nar tadi tasimiyordu.

Narli Antep Fistikli Kek


  • 3/4 bardak seker
  • 6 yemek kasigi yumusak tereyag
  • 2 buyuk yumurta
  • 1 yumurta aki
  • 3/4 bardak buttermilk (Bunun yerine 3/4 bardak sute 1 tatli kasigi limon suyu ekleyip 5 dakika bekleterek kestirdiginiz karisimi kullanabilirsiniz.)
  • 2 tatli kasigi portakal rendesi
  • 1 tatli kasigi portakal cicegi suyu
  • 1 tatli kasigi vanilya
  • 1/2 tatli kasigi kabartma tozu
  • 2 1/2 bardak un
  • 1/4 tatli kasigi tuz
  • 3/4 bardak nar tanesi
  • 1/2 bardak antep fistigi
Firininizi 175Cye isitin. 20cmx10cm lik kek kalibinizi iyice yaglayip unlayarak hazirlayin. Seker ve teryagini 7 dakika orta hizda cirpin. Yumurtalari teker teker ve her seferden sonra iyice cirparak ekleyin. Sutlu karisimi, portakal cicegi suyu, vanilya ve portakal rendesini bir kapta karistirin. Baska bir kaba unu eleyin, kabartma tozu ve tuzu da ekleyin. Bir sutlu bir unlu karisimdan yumurtali karisima azar azar katarak ve bir yandan da cirpmaya devam ederek kek hamurunuzu olusturun. Kasikla nar tanelerini ve antep fistiklarini karistirin. Kek kalibiniza bosaltin. Bir saat kadar ya da ortasina batirilan kurdan temiz cikincaya kadar pisirin. 10 dakika soguttuktan sonra kaliptan cikarip izgara uzerinde tamamen sogutun.

Ikinci denemem nar sulu krema idi. Krema diyorum ama mus havasinda idi aslinda. Tatli lor peyniri, krem santi ve yumurta aki kopugu karisimini biraz seker ve nar suyuyla tatlandirdim. Ekledigim uc yemek kasigi nar suyu kremanin ne rengini degistirdi, ne de tadini... Gida boyasi kullanmak istemedigimden oylece biraktim.

Nar Sulu Krema
  • 1 bardak tatli lor peyniri
  • 3 yemek kasigi (veya arzuya bagli olarak daha fazla) seker
  • 3 yemek kasigi nar suyu
  • 1 1/4 bardak cig krema
  • 2 yumurta aki
Lor peynirini ince suzgecten gecirin. 2 kasik seker ve nar suyuyla tatlandirin. Ayri bir kapta cig kremayi sertlesinceye kadar cirpin. Peynire ekleyin. Yumurta aklarini once yumusak tepecikler olusuncaya kadar, sonra 1 kasik sekeri ekleyip sert tepecikler olusuncaya kadar cirpin. Bunu da peynirli karisima ekleyip, dikkatlice karistirin.

Yukarda tariflerini verdigim iki yapi tasini kullanarak cesitli sunum sekilleri denedim. Asagida bunlardan birer ornek verecegim resimlerle. Ha, resim deyince, 3 gundur gok delinmis gibi yagmur yagiyor burada, hava nasil karanlik ve kapali bir bilseniz! Resimler de epey karanlik oldu bu yuzden...



Ilk sunus seklim icin bir kadeh, guzel cam bir bardak ya da kase gerekiyor. Kadehin en altina bir avuc nar tanesi koydum, uzerine bir kasik nar sulu krema yaydim. Bunun uzerine birkac antep fistigi atip yine bir kasik krema koydum. Son olarak uste birkac nar tanesi serpistirdim ve Agar agar ile koyulastirdigim portakal suyu jolesini narlarin uzerine dokup sertlesmeye biraktim. Bu sunum sekli dun gece esim tarafindan denendi ve begenildi. "Narin bir katkisi var mi yani sence?" sorusuna ise "Kuskusuz, hos bir cesni katiyorlar" cevabini aldim.



Ikinci deneme icin ufak kaliplarimi cift kat tulbentle dosedim. (Bu krema durdukca biraz su saliyor, onun icin bu yonteme basvurdum. Bir gunluk bekleme suresi sonunda tulbent suyu emiyor ve tatli da yogunlasiyor.) En alta nar taneleri en uste ise krema gelecek sekilde narlari ve kremayi kat kat dosedim. Tulbentin tasan kenarlarini kremanin uzerine kapatarak guzelce paketledim ve uzerine bir agirlik koyarak buzdolabina kaldirdim. Ertesi gun tulbenti acip tabaga ters cevirdigimde yukardaki manzara olusmustu. Malzeme zugurdu oldugum icin narli tatli sosu yapamadim ama narlarin rengine uyar diye buzlugumdaki ahududu sosunu ortaya cikardim ve bu tatliyi oyle servis yaptim.



Ucuncu deneme icin kalibimin icini strecle kapladim. En alta nar taneleri sepistirdim ve portakal jolesini doktum. Bunun uzerine ince bir kat krema surdum. Sonra kalibin buyuklugune gore kesilmis bir kek yuvarlagini kremanin ustune dikkatlice yerlestirdim. Krema ve kek katlarini bir kere daha tekrarladim ve strecin sarkan uclariyla paketledim. Ustune bir agirlik koyup buzdolabina kaldirdim. Ertesi gun cikarttigimda narli jolenin uzerinde strec izleri kaldigini gorup biraz hayal kirikligina ugradim. Bu tatliyi da ahududulu sosla resimledim.



Gelelim en son denemeye:



Bunun icin kalibimin altini ve kenarlarini narli kekle kapladim. Icine krema koydum ve kalibin agzini boyuna gore kesilmis kekle kapattim. Gozume nari az gelince ustune yine nar taneleri koydum, narlari yerlerinde sabitlestirmek icin de agar agarli jelatin hazirlayip uzerlerine doktum. Bu da boyle bir narli tatli oldu.



Vaktim ve narim olsaydi, birkac tatli alternatifi daha vardi aslinda aklimda ama benim kanaatimce narin en guzel servis sekli sade hali olsa gerek. Soyle iyice sogutularak, hatta buzlarin ustunde servis edilecek yakut gibi parlayan nar tanelerine daha da lezzet katacak krema ya da sos dusunemiyorum. Cesitli bloglardaki narli tarifleri gordukten sonra kesinlikle fikrimi degistirdim. Birbirinden guzel pastalar, tartlar, tatlilar, tuzlu tarifler... Hepsi cok guzel gorunuyor. Herkesin ellerine saglik, bu tariflerin bize ulasmasina vesile olan Dilek'e de ayrica cok tesekkurler...

Wednesday, October 12, 2005

Tart Tatin


Bu ayin evde yemek yiyecegimiz sayili gunlerinden biriydi bugun. Dolayisiyla NAR-Ye icin yapacagim tatliyi aradan cikarmak icin de cok uygundu. Ama --daha onceki 2 YE'de oldugu gibi-- evdeki hesap carsiya yine uymadi. Zorlukla buldurdugum 4 nar esimin arabasinda onunla beraber ise gidince baska tatli alternatifleri aramak zorunda kaldim. Buzluktaki milfoy hamuru ve evdeki tek meyva olan elmalari gorunce aklima Tart Tatin yapmak geldi. Elimdeki tarifler biraz fazla detayli geldigi icin bu tatliyi simdiye kadar kendim hic yapmamistim. Acaba bu isin kolayi var midir diye gecti aklimdan; gercekten de varmis. Internetten buldugum ilk kolay Tart Tatin tarifini uygulayinca bu sonucu aldim. Malzememiz yetmeyince yanina dondurma yapamadik ama krem santi ile ilik ilik yenince de guzel oldu. Yalniz resim cekme asamasina geldigimizde artik hava iyice kararmis oldugundan resimleri icerde flasla cekmek zorunda kaldim. Gerci daha once bitirmis olsam da kar etmeyecekti, cunku bugun burada devamli siddetli yagmur yagdi ve hava hep karanlikti. Yarin kalan birkac parcanin daha iyi resimlerini cekmege calisacagim. Hepinize aydinlik gunler dilegiyle...


  • 6 adet pisirmeye uygun cins iri elma
  • 2 yemek kasigi limon suyu
  • 6 yemek kasigi seker
  • 4 yemek kasigi tereyag
  • Daire seklinde acilmis milfoy hamuru
Elmalarinizi soyun, dorde bolup cekirdek yataklarini cikarin. Uzerlerine limon suyunu ve sekerin iki kasigini serpip karistirin. Elmalari biraz boyle beklettikten sonra yine karistirarak uzerlerindeki sekerin tamamen erimesini saglayin. Tereyagini firina girebilen buyukce bir tavanin icinde eritin. Kalan 4 kasik sekerinizi eriyen tereyaginin uzerine serpin. Kisik ateste sekeriniz erir erimez tavanin altini kapatin. Elmalarinizi tavanin icine mumkun oldugunca birbirine yakin sekilde yerlestirin. Ilk basta cok s1k1sik da gorunse muhim degil, cinku pistikce biraz daha kuculuyorlar. Tekrar tavanin altini acin, orta harli ateste 20-25 dakika elmalarin altindaki surup iyice karamellesip koyulasincaya kadar pisirin. Atesten alip birkac dakika sogumasina izin verdikten sonra, elmalarin capindan biraz genisce kestiginiz milfoy dairesini elmalarin uzerine yerlestirin. Tavayi onceden 200Cye isitilmis firininiza koyup 20-25 dakika milfoy hamurunun ustu kizarincaya kadar pisirin. Firindan cikinca dikkatlice servis tabaginiza ters cevirin. Yaninda dondurma ya da krem santi ile ilikken servis yapin.


Tuesday, October 11, 2005

Damla Cikolatali ve Cevizli Tepsi Kurabiyesi


Gecen Pazar gunu Zeynep kendiliginden mutfaga girdi ve William Sonoma'nin Tatlilar kitabindan resimde gordugunuz tepsi kurabiyelerini yapti. Amerika'da cok yapilan ve sevilen damla cikolatali kurabiyelere pek merakli degilimdir ama Zeynep'in yaptigi sekliyle hepimiz cok begendik. Tepside yapildiklari icin kurabiyelerde bazen rastlanan yayilma problemi olmadi. Dislari sert, icleri ise tam olmasi gerektigi gibi yumusakti. Derslerinin coklugu nedeniyle Zeynep tarifi yazamayinca bu is de bana dustu. (Bu tarifi Our Patisserie'ye koymayacagim icin Amerikan olculerini asagiya ekledim.)
  • 345 gm (2 3/4 c) elenmis un
  • 2 1/2 tatli kasigi kabartma tuzu
  • 1/4 tatli kasigi tuz
  • 185 (6 oz) gm tuzsuz, oda sicakliginda tereyag
  • 515 gm (2 1/3 c) esmer seker
  • 3 buyuk yumurta
  • 2 tatli kasigi vanilya
  • 2 bardak (375 gm, 12 oz) damla cikolata
  • 1 1/4 bardak (155 gm, 5 oz) irice cekilmis pikan veya ceviz
Firininizi 18oCye (350F) isitin. 23cmx33cmlik (13"x9") firin tepsinizi tereyag ile yaglayin. Bir kaseye un, tuz ve kabartma tozunu birlikte eleyin. Daha buyuk ikinci bir kasede tereyag ve sekeri mikserle orta hizda 3-5 dakika kadar cirpin. Yumurtalari birer birer, her seferinde mikserle iyice karistirarak ekleyin. Vanilyayi da katin. Unlu karisiminizi yavas yavas eklerken, bir yandan da mikserin en dusuk hizinda cirpmaya devam edin. Boylece olusturdugunuz kurabiye hamuruna buyuk bir kasikla damla cikolatalari ve iri cekilmis cevizinizi karistirin. Hamurunuzu firin tepsisine aktarip her yanina esit olarak yayin. Kurabiyenin ustu kuru gorununceye kadar (yaklasik 40-45 dakika) pisirin. Soguduktan sonra 4 cmlik karelere kesin. Kitap kurabiyeleri ustu kapali sekilde, oda sicakliginda 1 haftaya kadar saklayabileceginizi soyluyorsa da biz 3 gunde hepsini silip supurduk.

Saturday, October 08, 2005

Kahve ve Pikanli Tort


Gec de olsa hepinize hayirli Ramazanlar dileyerek baslayayim yazima. Gectigimiz gunlerde bloglari gezerken Ramazan hakkinda yazilan guzel yazilari ve Ramazan tariflerini zevkle okudum. Ve ister istemez Ramazanin kendi hayatimizdaki onemini dusundurdu bu okuduklarim bana. Gecen yil o zaman 13 yasinda olan buyuk kizima Ramazanin onun icin en guzel yanini sordugumda, kalabalik bir sofrada orucunu acan insanlarin neseyle yemek yediklerini gormek oldugunu soylemisti. "Oruc acmak" filan gibi bir cevap beklerken bu cevap dogrusu sasirtmisti beni, fakat bir o kadar da hosuma gitmisti. Demek ki maddi doygunluklar Ramazan'da manevi olanlara birakabiliyor yerlerini.

Bircogunuzun evindeki tatli Ramazan telasindan biz de nasibimizi aldik. Gecen Cumartesi iftarimiz vardi. Bizim icin 120 kisilik bir misafir topluluguna yemek hazirlamak demekti bu. Tabii hersey biraz telasli oldu. Bu arada tatlimizin kalipta iken resimlerini cekebildim ancak. Servis sirasinda ya da sonrasinda resim cekmek mumkun olmadi. Cikolatali, pikan cevizli ve ustu kahve glazurlu bir tort idi tatlimiz. Glazurun uzerine beyaz cikolata ile orumcek agi deseni yaptik Zeynep'le. Yogun cikolatali bir tatli oldugundan ince dilimler halinde servis yaptik. Tarif Alice Medrich'in Cocolat kitabindan...
  • 170 gm kucuk parcalara kesilmis cikolata (tercihan aci)
  • 170 gm yumusak tereyag ( Ben yanlislikla 113 gm kullandim ve sonuc hic de fena olmadi.)
  • Aki ve sarisi ayrilmis 4 yumurta
  • 3/4 bardak seker
  • 1 bardak ince cekilmis pikan veya ceviz
  • 2 yemek kasigi un
  • Fiskeyle tuz (ya da bulunabilirse cream of tartar)
  • Kahveli Glazur (tarifi asagida)
  • Eger ustunu suslemek isterseniz 20 gm kadar erimis beyaz cikolata
  • Kenarlari suslemek icin 1/2 bardak iri cekilmis pikan veya ceviz
Firininizi 175Cye isitin. 23 cmlik kelepceli kalibinizin altina pisirme kagidindan ayni capli daireyi doseyin. Uzerini hafifce yaglayin. Cikolata parcaciklari ve tereyagini beraberce eritin. (Ben Mari usulu ya da mikrodalgada olabilir.) Sekerin 1/2 bardagiyla yumurta sarilarini orta boyda bir kaba alin ve karisim yogunlasip rengi acilincaya kadar cirpin. Sonra buna cekilmis cevizinizi, artik biraz ilinmis olan cikolatanizi ve 2 kasik unu ilave edin. Malzemeler butunlesinceye kadar cirpin. Mikserinizin cirpicisini guzelce yikayip yagdan arindirdiktan sonra, onceden ayirmis oldugunuz yumurta aklarini tuzla beraber yumusak tepecikler olusuncaya kadar orta hizda cirpin. Mikserinizin hizini arttirin, kalan 1/4 bardak sekeri azar azar yumurta aklarina katarak sert tepecikler olusmaya baslayincaya kadar cirpmaya devam edin. Cikolatali karisiminiza bunun 1/4unu (dortte birini) ilave edip karistirin. (Eger bu arada cikolatali karisim cok koyulastiysa, kabinizi icinde su kaynayan bir tencerenin ustune oturtup karistirarak biraz yumusamasini saglayabilirsiniz.) Sonra kalan yumurta aklarini da katip, genis agizli bir kasikla karistirarak cikolatali karisima yedirin. Mumkun oldugunca az karistirarak tamamen homojen hale getirdiginiz karisimi hazirladiginiz kaliba dokun ve uzerini kasikla duzleyin. 40-45 dakika kadar pisirin. Firindan alirken kenarlar pismis, ortasi ise ne sulu, ne de tam pismis olmali. Tortunuzu kalibinda sogutun. Bu arada firindan ciktiginda yukselmis olan ustu kabuk halinde catlayabilir ve ortasi cokebilir. Bunlar normal. Icinde kabartma tozu olmadigindan tort normal bir kek gibi davranmayacaktir. Soguduktan sora kalibinizdan cikarin ve servis tabagina ya da ayni capta daire seklinde kesilmis mukavvaya tersyuz edin. Alttaki yagli kagidi dikkatlice siyirin. Elinizle kenarlardan bastirarak tortunuzu duzleyin. (Tortunuz pek yuksek olmayacak ama yogun cikolatali bir tatli oldugu icin bu yukseklik hele ustu glazurlenince gayet yeterli oluyor.) Kahveli glazuru tortun ortasina dokun, Tortunuzu saga sola egerek glazurun tortun ustune duzgun sekilde yayilmasini saglayin, birakin fazlaliklar kenarlardan aksin. Glazuru tortun kenarlarina bir bicak yardimiyla surebilirsiniz, fakat ustune bicak degdirmeden bu anlattigim yontemle yayabilirseniz en puruzsuz goruntuyu elde edeceksiniz. Glazur henuz akiskenken tortun ustune erittiginiz beyaz cikolatayla istediginiz deseni yapabilirsiniz. Biz bir spiral cizip, sonra kurdan yardimiyla orumcek agina benzeyen bu deseni elde ettik. Ama kurdanla glazur ve cikolatayi rastgele karistirmak bile cok guzel bir goruntu veriyor. Tek dikkat edilecek olan bu is yapilirken glazurun de beyaz cikolatanin da henuz sertlesmemis olmasi. Tortunuzun kenarlarini isterseniz hafifce kavrulmus ceviz ya da pikan kiriklari ile susleyebilirsiniz. Ben kahve icmiyorum ama eminim ki bu tatli bir bardak kahvenin yanina cok yakisacaktir.

Kahveli Glazur

Bu tarifdeki miktarlarda yaptigimda glazur hep artiyor. Yaridan biraz fazlasi benim 23cm lik tortuma pekala yetiyor ama artani dondurulabilir, baska bir tatlida kullanilabilir, ya da ev ahalinizde cikolatakolikler varsa kasiklanabilir bile... Isi biter bitmez hemen ortadan kaldirmak sart yani. Ben sut cikolatasi yerine elimin altinda olan damla cikolata ile yapip iyi bir sonuc elde ettim ama Alice Medrich'e gore kahvenin keskinligini almak icin sut cikolatasi ile yapilmasi daha iyi olurmus.
  • 283 gm kucuk parcalara kesilmis sutlu cikolata
  • 3/4 bardak cig krema
  • 1 yemek kasigi bal
  • Bir kasik sicak suda eritilmis 1 yemek kasigi arti 1 tatli kasigi Nescafe
Krema ve bali birlikte kaynama noktasina getirin. Kahveyi katip karistirin. Altini kapatip cikolatanizi ekleyin. Karistirarak cikolatanin tamamen erimesini saglayin. Glazurunuzu 38Cde tortunuzu kaplamak icin kullanin. Isisini olcme imkaniniz yoksa, hala sivi olmakla beraber tortun ustunden akip gitmeyecek kadar koyulasmasini bekleyip oyle kullanabilirsiniz.

Sunday, October 02, 2005

Badem Ezmeli Pasta


Epeydir badem ezmesi ile kaplanmis bir pasta yapmak istiyordum. Ilham kaynagim ise Art of Cake kitabinda gordugum bir resimdi. Bademli kek katmanlari arasinda visne aromali krema ve visne taneleri dusunun, simdi bu s1k pastayi once ince bir krema katiyla kaplayin hayalinizde, uzerine ise ucuk pembe badem ezmesinden bir pelerin atin. Bundan sonrasinda artik badem ezmesinden ciceklerle mi suslersiniz, yoksa krema ile mi, ya da sade mi birakirsiniz zevkinize kalmis. Ama her haliyle guzel ve lezzetli olacagi kesin. Iste gecen Cuma bu pastayi yapmak arzusuyla girdim mutfaga. Ortaya cikan ise --cogunlukla oldugu gibi-- hayal ettigimden oldukca farkli, ama yine de guzeldi.

Goruntuye ait notlardan baslayayim anlatmaya. Oncelikle marzipan ve badem ezmesi arasindaki farktan bahsetmek istiyorum. Her ikisinin de ana malzemesi badem olmakla birlikte marzipan daha cok seker iceriyor. Bu nedenle bu pasta icin badem ezmesi kullanmayi tercih ettim. Tercihimin getirdigi zorluk ise badem ezmesini sekillendirmenin (yine icindeki seker miktarindan dolayi) marzipana kiyasla daha zahmetli olmasiydi. Ama iki strec film arasina koyunca hem acmasi, hem de pastanin uzerine tasimasi kolay oldu. (Kitabin onerisi yapismamasi icin pudra sekeri serperek acilmasiydi.) Gelelim badem ezmesinin rengine.... Gida boyasi kullanmayi hic sevmiyorum aslinda. Ama alttaki krema ve ustteki badem ezmesi arasinda bir renk farki yaratabilmek icin bu seferlik kullanmaya karar verdim. Evde cok onceden yumurta filan boyamak icin alinmis sivi gida boyalari vardi. Gozume kirmizi goruneninden damlaligin ucuyla dokundurdum badem ezmesine. Bir de ne goreyim bu sari degil miymis? Ondan sonra ekledigim kirmizi damlacik maalesef olayi kurtarmaya yetmedi ve ucuk pembe yerine burda cadilar bayraminda s1kca gordugumuz canli turuncuyu elde ettim. Ikinci hayal kirikligi ise badem ezmesi plakasini pastanin uzerine yerlestirirken kenarlarda birkac catlak olusmasiydi. Onlari da krema suslemeleriyle kapatmak zorunda kaldim.

Gelelim pastanin tadina iliskin notlara... Tarifte kullanilan genoise denilen sunger tipi kekin bademlisiydi. Bu keklerde kabartma tozu kullanilmadigindan biraz nazli oluyorlar. Onun icin bunun yerine asagida tarifini verdigim bademli keki yaptim. Gayet lezzetli bir kek oldu, hatta surupla islatmak bile gerektirmeyecek kadar yumusakti. Tek basina yemek icin cok iyiydi de, boyle kremali, badem ezmeli, zengin malzemeli bir pasta icin sanirim sade, hafif ve yagsiz olan sunger kek ya da herhangi bir pandispanya daha uygun olacakti. Son notum da visne kurulari ile ilgili. Tarifte gecirilmeleri gereken uzun islemlerden gecirmeden, birkac dakika suda kaynatip kurulayarak kullandim onlari. Eger tarife uysaydim, sanirim daha sulu ve guzel tatli olacaklardi. Eger bu tatliyi yaparsaniz, bir gun onceden baslayip tarife uymanizi tavsiye ederim size. Sonuc olarak, guzel gorunumlu ve ufak porsiyonlarda yendiginde ozellikle badem ezmesi sevenlerinizin cok hosuna gidecek bir pasta bu.


  • Bademli Kek (tarifi asagida)
  • Visne aromali krema (tarifi asagida)
  • Visne aromali seker surubu (tarifi asagida)
  • 225 gm (arzuya bagli olarak gida boyasi ile renklendirilmis) badem ezmesi
  • 2 avuc kadar kuru visne
Visne kurularini yumusamaya baslayincaya kadar (bir kac dakika) buharda pisirin. Ufak bir kaba alin, uzerlerine birkac kasik visne surubu dokup kabin agzini strecle kapatin ve en az 2 saat surubun icinde bekletin. Sonra suzup guzelce kurulayin.

Bademli kekinizi enine keserek uc esit kata ayirin. En alt kati servis tabaginiza aktarin. Uzerini seker surubunuzla islatin. Ince bir kat krema surun ve visne tanelerinin yarisini serpistirin. Az bir miktar krema daha kullanarak ara bosluklarini doldurun ve krema katini duzleyin. Ikinci kek katini bunun uzerine yerlestirin ve ayni islemleri tekrarlayin. Son kek katini da surupla islatip yerine yerlestirdikten sonra kekin gorunen butun yuzeylerine bir firca yardimiyla surubun kalanini surun ve her yanini ince bir kat krema ile kaplayin. Bunun amaci hem badem ezmesinin rahatlikla yapisacagi bir zemin hazirlamak, hem de kek kiriklarini sabitlestirmek. Altta kalacagi icin goruntusunun cok iyi olmasi gerekmiyor tabii ki. Bu asamada pastanizi buzdolabinda beklemeye alabilirsiniz.

Simdi kullanacaksaniz cok az miktarda gida boyasini badem ezmenize katin. Tek renkli yumusak bir hamur elde edinceye kadar ezmenizi elinizde yogurun. Yuvarlayip, iki strec film arasinda merdane ile pastanizi kaplayacak buyuklukte acin. Alttaki streciyle buzdolabindan cikarttiginiz pastanin uzerine kadar tasiyip, el cabuklugu marifetiyle tersyuz edin. Kenarlari nazikce yerlerine yerlestirin. Fazlaliklari bicak ya da makas yardimiyla kesin. Catlaklar olusursa kalan kremanizla susleyerek kapatin. (Sanirim marzipan kullanirsaniz catlaklar daha az olusacak. Bir de yine catlaklari onlemek icin alttaki keki kenarlarda biraz yuvarlastirmak daha iyi sonuc verebilirdi sanirim ama ben biraz acele ile yaptigim icin, aklima geldigi halde bu teknigi uygulamadim.) Ustu suslemek icin yine badem ezmesi ile cicekler yapabilirsiniz. Ya da pastanin uzerine gecirilmeden, badem ezmesi plakasinin ustu catalin disleri, bicak ya da ucuncu boyutu olan herhangi bir gerecle desenlendirilebilir. Bu konuda sinir yaraticiliginiz...

Bademli kek (Cake Bible kitabindan)
  • 2 buyuk yumurta
  • 2/3 bardak eksi olmayan suzme yogurt (sour cream yerine kullandim)
  • 1 tatli kasigi badem esansi
  • 1/4 tatli kasigi vanilya esansi
  • 1 2/3 bardak elenmis kek unu
  • 1/3 bardak ince cekilmis badem
  • 1 bardak seker
  • 1 tatli kasigi kabartma tozu
  • 1/2 tatli kasigi tuz
  • 150 gm yumusamis tereyag
Firininizi 175Cye isitin. 23cm lik kelepceli kalibinizi yaglayin, tabanina uygun buyuklukte kesilmis parsomen kagidini yerlestirin, tekrar yaglayip unlayin. Yumurtalarinizi, esanslari ve yogurdun dortte birini bir kaba alip soyle bir karistirin. Baska bir kaba kuru malzemeleri koyun ve 30 saniye kadar mikserle dusuk hizda cirparak karismalarini saglayin. Teryagiyla yogurdun kalanini ekleyin, 1.5 dakika yuksek hizda cirpin. Sonra yumurtali karisimi uc defada, her seferinde arada 20 saniye kadar cirparak ekleyin. Akici olmayan kivamli bir hamur elde edeceksiniz. Bunu hazirladiginiz kelepceli kaliba aktararak ustunu duzleyin. 35 ila 45 dakika, ortaya batirilan kurdan temiz cikana kadar pisirin. Firindan aldiktan 10 dk sonra kelepceli kalibin kenarlarini cikarin ve bu sekilde tamamen sogutun.

Krema (Buttercream)

Bu biraz zahmetli bir krema cesidi aslinda. Iyi sonuc alabilmek icin mutfak termometresi kullanilmasi uygun olur. Bir de varsa Kitchenaid kullanmak isleri epey kolaylastiriyor. Eger ugrasmak istemezseniz cirpilmis cig krema ya da yumurta ve sut pisirilerek yapilan pastaci kremasi da kullanabilirsiniz yerine. Eger zahmetine katlanip yaparsaniz az kullanildigi ve gerekirse dondurucuda aylarca saklanabildigi icin cok bereketli bir krema oldugunu goreceksiniz. Asagidaki miktar bu keke fazla geldi, sanirim yaridan biraz fazlasi yetecekti ama yine de Cake Bible'daki olcuyle yaziyorum.
  • 6 (112 gm) yumurta sarisi
  • 1 (200 gm) bardak seker
  • 1/2 (118 gm) bardak su
  • 450 gm yumusak tereyag
Yumurta sarilarini mikserinizde yogunlasip renkleri acilana kadar cirpin. Ote yanda seker ve suyu mumkunse teflon bir sahana alin. Orta ateste once karistirarak sekerin erimesini saglayin, sonra mutfak termometresi ile olculdugunde ic isisi 114Cye ulasincaya kadar karistirmadan kaynatin. Hafif yaglanmis payreks kaba aktarin. Bir yandan elektrikli mikser ile cirparken, ince bir serit halinde yumurta sarilarinin uzerine dokun. Hepsini doktukten sonra (gerekirse dibini kasik ile siyirarak ekleyin, surubu az olursa bu krema tereyag yiyormussunuz hissi veriyor cunku) karisim oda sicakligina soguyuncaya kadar cirpmaya devam edin. Sonra yine cirparak tereyagini parca parca ekleyin. En sonunda arzu ettiginiz aromayi katin. Oda sicakliginda 6 saat, buzdolabinda 1 hafta, dondurucuda ise 8 ay saklanabilir. Buzdolabi ve buzlukta saklanirken koku cekmemesi icin agzi kapali bir kapta tutulmali. Dondurucudan cikarildiginda oda sicakligina getirilip, ondan sonra kullanmadan yine cirpilmali.

Seker Surubu

Bu temel surubu istediginiz aromayla tatlandirabilirsiniz. Ben bu sefer evdeki visne surubundan kattim. Tek yapacaginiz 2 ye 1 oraninda sekerle suyu, ara sira karistirip sekerin erimesini saglayarak kaynama noktasina getirmek. Sonra sogumaya birakacaksiniz. Tamamen soguyunca da bir kavanoza koyup oda sicakliginda saklayabilirsiniz, cunku icindeki seker miktarindan dolayi adeta bozulmasi imkansiz. Kullanacaginiz zaman surupta sekerlesme gozlerseniz suzerek kullanin.