Bademli Tuile--Zor bir Kurabiye
Kivrik bir tuile pisirebilene kadar kurabiye hamurumun yarisindan fazlasini ziyan ettigim o aksamin uzerinden bir kac gun gecti. Bas parmagimdaki yanik da iyilesmege yuz tuttu. Bu konuda yazabiliyor olmam, tuile'lere, dahasi Fransiz mutfagina karsi olan kizginligimin gecmeye basladiginin gostergesi zaten.
O gunku mutfak macerasi aksamin gec saatlerine kadar surdugu icin sizlerle paylasacak guzel resimlerim yok. Ben tuile'lerimi kivirincaya kadar hava da karardi ve elimdeki birkac kurabiyenin resimlerini mutfagimin suni isiginda cekmek zorunda kaldim. Allahtan kitaptaki tarifin ucte birini yapmisim diyorum kendi kendime, yoksa hem vakit kaybim, hem malzeme ziyanim, hem de parmaklarimdaki yaniklar daha fazla olacakti. Ee, tabii asabiyetim de... Tuile'ler makaronlardan sonra beni en ziyade ugrastiran kurabiyeler oldu diyecegim ama diyemiyorum, cunku daha bu isi basardigimdan bile emin degilim.
O aksam neler yaptigimi ozetle yazayim: Once kurabiyeler duzgun olsun diye yogurt kutusu kapagindan sablon yaptim. Tarife gore hamurun oda sicakliginda bekletilmesi, firin tepsisinin ise buzdolabinda sogutulmasi gerekiyordu. Bunlara da uydum. Firin isisi da oyuncakliydi. Once 218 C olacak, sonra kurabiyeler firina girer girmez 204 C ye dusurulecek. Kurabiyelerin kenari kizarir kizarmaz alinacak. En zor kismi da henuz yumusak olan kurabiyeyi akardiyonlasmadan kizgin tepsiden tek parca olarak cikarmak. Ve bu isi kendini yakmadan basarmak... Sonra tekrar firin isisini arttir, tepsiyi sogut, sablonla kurabiye hamurunu yay... Her seferinde ancak birkac kurabiye pisirildigi icin bu yazdiklarimi defalarca yap dur... Bu kadar zahmetin uzerine tuile'ler de (kivaminda pismedikleri icin) kivrilmasinlar! Iste ilk tuile denememin hikayesi bu. Findikli olacaklardi ama elimin altinda badem tozu var diye bademli oldular. Tatlari --ne yalan soylemeli-- guzeldi. Dondurmayla guzel gider dedik ama dondurmamiz da yokmus, onun icin uzerlerine azicik Nutella s1k1p afiyetle yedik. Yedik dedigime bakmayin, aslinda cocuklar yedi, ben tuile'lere kus oldugum icin (bir tadimlik disinda) yemedim bu seferlik.
Tarifi dogru durust yapmayi ogrendigime kanaat getirince yazacagim. Soz...
O gunku mutfak macerasi aksamin gec saatlerine kadar surdugu icin sizlerle paylasacak guzel resimlerim yok. Ben tuile'lerimi kivirincaya kadar hava da karardi ve elimdeki birkac kurabiyenin resimlerini mutfagimin suni isiginda cekmek zorunda kaldim. Allahtan kitaptaki tarifin ucte birini yapmisim diyorum kendi kendime, yoksa hem vakit kaybim, hem malzeme ziyanim, hem de parmaklarimdaki yaniklar daha fazla olacakti. Ee, tabii asabiyetim de... Tuile'ler makaronlardan sonra beni en ziyade ugrastiran kurabiyeler oldu diyecegim ama diyemiyorum, cunku daha bu isi basardigimdan bile emin degilim.
O aksam neler yaptigimi ozetle yazayim: Once kurabiyeler duzgun olsun diye yogurt kutusu kapagindan sablon yaptim. Tarife gore hamurun oda sicakliginda bekletilmesi, firin tepsisinin ise buzdolabinda sogutulmasi gerekiyordu. Bunlara da uydum. Firin isisi da oyuncakliydi. Once 218 C olacak, sonra kurabiyeler firina girer girmez 204 C ye dusurulecek. Kurabiyelerin kenari kizarir kizarmaz alinacak. En zor kismi da henuz yumusak olan kurabiyeyi akardiyonlasmadan kizgin tepsiden tek parca olarak cikarmak. Ve bu isi kendini yakmadan basarmak... Sonra tekrar firin isisini arttir, tepsiyi sogut, sablonla kurabiye hamurunu yay... Her seferinde ancak birkac kurabiye pisirildigi icin bu yazdiklarimi defalarca yap dur... Bu kadar zahmetin uzerine tuile'ler de (kivaminda pismedikleri icin) kivrilmasinlar! Iste ilk tuile denememin hikayesi bu. Findikli olacaklardi ama elimin altinda badem tozu var diye bademli oldular. Tatlari --ne yalan soylemeli-- guzeldi. Dondurmayla guzel gider dedik ama dondurmamiz da yokmus, onun icin uzerlerine azicik Nutella s1k1p afiyetle yedik. Yedik dedigime bakmayin, aslinda cocuklar yedi, ben tuile'lere kus oldugum icin (bir tadimlik disinda) yemedim bu seferlik.
Tarifi dogru durust yapmayi ogrendigime kanaat getirince yazacagim. Soz...