Sunday, January 29, 2006

Beyaz Cikolata ve Ahududulu Tart

Bu aralar bizim evde hemen hic yagsiz yeniyor yemekler. Dolayisiyla soframizda tatlilara yer yok. Bu tarifini verecegim tatliyi da yeni degil, bundan 2 hafta kadar once yapmistim. Damak zevkine cok guvendigim arkadasim Ceyda bu tarttan o kadar overek sozetmisti ki, ilk firsatta Tamasin Day-Lewis'in The Art of the Tart kitabini kendisinden odunc aldim ve ben de denedim. Yapimi kolay, goruntusu ve tadi guzel olan bu tatliya biz de tam not verdik, hatta beyaz cikolata-ahududu ikilisini cok seven oglum, simdiye kadar yedigi en guzel tatli oldugunu bile soyledi.

Benim simdiye kadar tartlarda kullandigim cikolatali taban hamuru biraz problemliydi. Hemen her sefer merdane ile acmakta zorluk cekip, elimle kaliba bastirmak zorunda kaliyordum. Bu tarifin tart hamurunda hic boyle bir zorluk yasamadim. Rahatlikla acildigi gibi kitirligini birkac gun boyunca korudu. Hamuruna yanlislikla tatli kasigi yerine yemek kasigiyla seker koymusum, ama sanirim yerinde oldu bu hata. Zira Ceyda'nin tarife uyarak yaptigi taban icin arkadaslari "keske biraz daha tatli olsaydi" yorumunda bulunmuslar.

Bu tartin malzemelerinden creme fraiche yasadiginiz yerde bulunmuyorsa, onun yerine ayni miktarda cig krema kullanabilirsiniz. Creme fraiche'in mayhos tadini yakalamak icin arzu ederseniz kremaniza bir miktar suzme yogurt katabilirsiniz.


Cikolatali Taban Icin:
  • 1 bardak un
  • 2 tatli kasigi kakao
  • 2 yemek kasigi pudra sekeri
  • 113 g soguk tereyagi
  • 1 yumurta sarisi
  • Birkac yemek kasigi soguk su
Dolgusu Icin:
  • 1 bardak creme fraiche (veya cig krema)
  • 1 bardak cig krema
  • 170 g kucuk parcalara kesilmis beyaz cikolata
  • 225 g taze ahududu
  • Uzerine elemek icin bir iki tatli kasigi kakao
Un, kakao ve sekeri mutfak robotunuza alin. Uzerine kucuk parcalara kestiginiz tereyaginizi ekleyin ve kisa bir sure robotunuzu calistirin. Yumurta sarisini ekleyin. Ustten soguk suyu kasik kasik katarak sadece hamur tutana kadar cekin. Hamurunuzu strece sarip 1/2 saat kadar buzdolabinda dinlendirin. Bu sure sonunda biraz kakao elenmis zeminde merdane ile acin. 23 cmlik hafif yaglanmis tart kalibiniza yerlestirin. Uzerine pisirme kagidi koyup, fasulye taneleri ile agirlik yapin. Onceden 200C ye isitilmis firinda 20 dakika pisirin. Sonra 10 dakika kadar da fasulyeleri cikarip oyle pisirin ve firindan alin. Sogumaya birakin.

Ahududularin bir kismini hafifce ezerek su salmalarini saglayin. Sogumus tart hamurunuzun icine dik sekilde yerlestirin. 1/3 bardak kremayi ufak bir sahanda kaynama noktasina getirin. Kucuk kesilmis beyaz cikolatanizin uzerine sicak kremayi dokun ve karistirarak cikoltanin puruzsuzce erimesini saglayin. Birkac saat sogumaya birakin. (Aslinda tarifte 1/2 bardak krema ile birlikte 1 bardak creme fraiche de kaynatiliyor ve beraberce beyaz cikolatanin uzerine dokuluyordu. Ama benim hazir aldigim creme fraiche, sivi degil cirpilmis krema kivaminda oldugu icin ben burada yazdigim sekilde yapmayi uygun buldum.) Kalan 2/3 bardak cig kremayi cok sertlesmeyecek sekilde cirpin, creme fraiche ile birlikte sogumus beyaz cikolata-krema karisimina katip butunlesinceye kadar karistirin. Dolgu kremanizi icine ahududu dizilmis tart tabaninizin icine dikkatle bosaltin. Bir kasikla kremayi duzleyin ve hafifce bastirarak ahududularin arasindaki bosluklari doldurmasini saglayin. Kremanin uzerini ince elenmis kakao ile susleyin. En az birkac saat soguttuktan sonra servis yapin.


Thursday, January 19, 2006

Piramit Pasta

Iste Nostalji serisinden bir pasta daha... Bu pasta icin aslinda yeni bir kategori daha acmam lazim, adi da "Aceleyle Mahvettiklerim" olmali.

Eskiden hemen her pastane vitrinini suslerdi piramit pasta. Pandispanyasi bana biraz sert geldiginden severek yedigim bir pasta cesidi degildi gerci ama kitaplarimdan birinde bu tarifi gorur gormez hem gencligimin pastane vitrinlerini hatirlattigi, hem de piramidi olusturma teknigi hosuma gittigi icin yapmaya karar verdim.

Tarifin sadece anahatlarini verecegim burada. Begendiginiz bir pandispanya ve cikolatali krema kullanarak yapabilirsiniz. Yalniz benim yaptigim gibi yumusak bir pandispanya kullanirsaniz sanirim kestiginizde duzgun bir goruntu elde etmek zor olacak, cunku verevine kesildigi icin pandispanya yumusak oldugu olcude ufalaniyor. Herhalde bu nedenle bu pastalari sertce bir pandispanyadan yaparlardi pastaneler.

Buyukce bir dortgen firin tepsisinde rulo pasta icin yapar gibi pandispanyami hazirladim once. Uzerini kayisili surupla islattim. Cikolatali kremayla duzgunce uzerini kapladim. Kisa ucuna paralel olarak 6 esit parcaya kestim. Parcalari ustuste koyarak dortgen pastanimi olusturdum. Pandispanyamin ayni kalinlikta olmamasindan dolayi pastamda hafif egrilik oldu, bu nedenle bastirarak duzlemeye calistim. Sonra strece sararak buzluga kaldirdim.

Kesme kismini sizin icin resimlemek istedigimden ertesi sabah cocuklar okula gitmeden pastayi buzluktan cikardim. Amacim resim cekerken Zeynepten yardim istemekti. Streci cikarip pastanin uzun kenari masanin hemen kenarina denk gelecek sekilde yerlestirdim. Uzun bir bicakla resimde goruldugu gibi verevine kesmeye calistim. (Maalesef resim bulanik ciktigindan sonradan bu gordugunuz remi cektik. Ters cevrilmis kalip yerinde pasta oldugunu dusunmek biraz hayal gucu gerektirecek ama sanirim bicagin nasil masa kenarindan destek alarak kaydirilmasi gerektigini acikliyor resim. Tabii daha kolay gelirse dik koyup oyle de kesebilirsiniz.) Ben bu can alici kesme asamasini cok telasli bir zamanda yapmaya kalkinca, yanlis kestigimi zannettim ve o hayal kirikligi ile butun pasta parcalarini bir torbaya doldurup buzdolabina kaldirdim. Sonradan yanlislik olmadigini farkettigimde is isden gecmisti tabii. Parcalari yamayarak resmi cekilebilecek gibi birkac dilim olusturmaga calistim ama istedigim gibi olmadi. Siz yapilmasi gerektigi gibi yaparsaniz dilimleriniz resimlerde gorunenden daha cok katli ve daha guzel gorunuslu olacak. Kesme isi bittikten sonra tek yapmaniz gereken kek katlari yatay degil dikey olacak sekilde olusturdugunuz iki parcayi birlestirmek ve kalan cikolatali krema ile piramitinizi kaplamak. Eger bu isleri benim gibi mutfakta etrafinizda telas ile kosusturan 3 cocugunuzla yapmazsaniz, eminim guzel bir sonuc alacaksiniz.

Bu pastayi yaptiktan --ve yapim asamalarini istedigim gibi resimleyemedikten-- 2 yil sonra, Bizim Pastane yorumcularindan Melike, asagidaki resimlere dikkatimi cekti. (Tesekkurler, Melike.) Piramit Pastayi yapmak isteyenlere yardimci olabilecegi dusuncesiyle ekliyorum. Yapilan pastada iki farkli renkli pandispanya kullanilarak, daha hos bir goruntu elde edilmis. Resimlerin kaynagi bu site.


Monday, January 16, 2006

Ayva-YE: Ayvali Tart

Iste Incik Boncuk'un evsahipligini yaptigi Ayva-YE gunu geldi. Ayva buralarda kolay bulunabilen bir meyva olmadigindan basta bu etkinlige katilamayacagimi dusunmustum. Ama yaklasik 2 hafta once buyuk bir sans eseri olarak meyva/sebze cesidi cok bol bir markette bulup birkac tane aldim. Acikcasi degerli ayvalarimla ayva tatlisindan baska bir sey yapmak icimden gelmiyordu. Bu tatliyi kendim hic yapmadigim gibi yemeyeli de herhalde yillar olmustu. Ote yandan bu etkinligin amacinin degisik ayvali lezzetleri ortaya cikarmak oldugunu da biliyordum. Bu durumda bir tasla iki kus vurmak icin ayvalarimi ayni ayva tatlisi yapar gibi pisirdim ve lezzet olarak ayva tatlisina benzeyen, gorunus olarak ise biraz farkli bir tatli tarifi uyduruverdim. Kendimi ovmek gibi olmaz umarim --zira ovgum gercekte ayva tatlisina-- ama cok lezzetli oldu. Esim de cok ozlemis, zevk nidalari esliginde yedik. Ilk defa tadan cocuklarimiz (Rana dahil) cok sevdiler. Bir kere daha hayran oldum bu kadar az malzemeden ayva tatlisi gibi muhtesem bir lezzet cikartan Turk mutfagina...

Ikinci bir tatli yapmaya niyetim vardi. Ama tartimizin bitmesinden sonra bu amacla ayirdigim ayva tatlisinin kesfedilmesi uzun surmedi. Elinde tabak, gozunde ganimet bulma sevinciyle "bunu yiyebilir miyim?" diye soran bir sevdiginize nasil "hayir" diyebilirsiniz ki? Ayva tatlisinin bizim evdeki macerasi boyle son buldu. Keske daha s1k bulup yapabilsem bundan sonra da. Bu guzel secim icin tesekkurler, Nurdan. Ayva-YE olmasa kimbilir ne zaman tadacaktik ayvayi ?

Ayva Dilimleri Icin:
  • 4 adet kabuklari soyulmus, cekirdek yataklari temizlenip dort parcaya bolunmus ayva (kabuklarin bir kismi ve cekirdekler tatlida kullanilacak)
  • 2 bardak su
  • 2 bardak nar suyu
  • 1/2 bardak seker
  • Birkac karanfil tanesi
Dolgusu Icin:
  • 1 bardak mascarpone peyniri (ya da ayni miktara denk gelecek yumusak krem peynir ve cig krema karisimi)
  • 1/3 bardak cig krema
  • 1/4 bardak (ya da arzuya gore daha az) seker
Cevizli Tart Tabani Icin:
  • 113 g yumusak tereyagi
  • Hafif cirpilmis bir kucuk yumurta (ya da mumkunse 1/2 yumurta :) )
  • 1/2 tatli kasigi vanilya ya da badem esansi
  • 3/4 bardak un
  • 1/4 tatli kasigi seker
  • 1/2 bardak ince cekilmis ceviz (ya da baska findik fistik)
Once ayvalarimi pisirdim. Bunun icin hazirladigim ayva dilimlerini buyukce bir tencereye koydum. Yanlarina kabuklarinin bir kismini (kabuklarin da renk verdigine dair bir sey kalmis aklimda), ince tulbente sarilmis cekirdeklerini ve karanfilleri yerlestirdim. Nar suyu, su ve sekeri karistirarak uzerlerine doktum. Seker az mi acaba dedim basta ama sonucta hic az olmadi, hatta uzun pisme suresi sonunda elde ettigim jolelenmis serbet recelden bile daha tatliydi lezzet olarak. Ayvalari ara sira tersyuz ederek, orta hararetli ateste iyice yumusayip renkleri degisinceye kadar (iki saat civarinda) pisirdim. Sonra iyice azalmis olan serbetinin icinden aldim, soguttum ve ince ince dilimledim.

Tabani hazirlamak icin ince uzun alti cikarilabilen bir tart kalibi kullandim. (Siz eger yuvarlak bir tart kalibi kullanacaksaniz yukardaki malzemeleri 2yle carpmaniz uygun olur. Benim kalibim ince uzun oldugundan esas tarifin malzemesini yariya boldum ve malzeme listesinde gordugunuz 1/2 yumurta gibi komik miktarlar ortaya cikti. ) Once kalibimi hafif yagladim. Sonra tereyagini orta boy bir kaseye aldim ve mikserle krem kivamina getirdim. Yumurta ve vanilyayi katip yine cirptim. Uzerine un, seker ve ince cekilmis cevizleri ekledim ve hamur butunlesinceye kadar dusuk hizda cirptim. Bu sekilde yapilan hamur biraz yumusak oluyor. Bu durumda yapilmasi gereken hamuru bir disk seklinde toparlayip strecle sarmak ve buzdolabinda merdane ile kolay acilacak kivama gelinceye kadar bekletmek. Ama ben acelecilik edip bu basamagi atladim. Hamuru yari acarak, yari tart kalibina elimle bastirarak tabani olusturdum. Catalla cesitli yerlerinden deldim. Sonra bu haliyle sertlesmesi icin 1/2 saat kadar soguttum. 175Cde 20 dakika kadar firinda tuttum. Hamurun rengi hafifce donup kivami katilasmisti ki firindan cikarttim ve sogumaya biraktim.

Tartin dolgusu icin mascarpone, cig krema ve sekeri birlikte koyulasincaya kadar cirptim. (Mascarpone gercekten cok guzel bir peynir. Turkiye'de alternatifi ne olabilir diye arastirirken ogrendim ki 226 g yumusak krem peynir ve 1/4 bardak cig krema karistirilarak mascarpone yerine kullanilabilirmis. Nasil olacagini gormek icin bunu denedim ama yine de diyorum ki, aslini bulabilecekseniz mutlaka onu kullanin. Mascarpone burda da her zaman bulunmuyor. Cig kremaya tartarik asit katarak evde yapilabiliyormus. Denemek istediklerim listesine bunu da ekledim.) Tart tabaninin uzerine yaydim. Ince dilimlenmis ayvalarimi dolgunun uzerine siraladim. Jolelenmis ayva serbetini biraz su ilavesiyle pisirip cozdum ve kasikla ayva dilimlerinin uzerinde gezdirip daha parlak bir goruntu elde ettim.

Ha, bu arada artan malzememle asagidaki resimde gordugunuz ufak tarti yaptim. Iyi ki yapmisim, yoksa oburunun fotograflarini cekilinceye kadar nasil dayanacaktik hic bilmiyorum.


Saturday, January 14, 2006

Tarifsiz Tatlilarim

Iste gectigimiz gunlerde yaptigim fakat malzemelerinin bazisi Turkiye'de bulunmadigi icin detayli tariflerini vermeyecegim 2 tatli:

Yesil Cay ve Kestaneli Pasta:

Bu pastayi dogumgununden birkac gun sonra Zeynep icin yaptim. Kendisi gercek bir caysever oldugundan pastasinin da cayli olmasi uygundu. Kitaplarimda yesil cayli bir pasta tarifi bulamayinca iki farkli cesit kek ve kremadan olusan bir tarif uydurdum. Aslinda krema bazi ayni, ama kremanin yarisini kestane puresi ile diger yarisini ise yesil cay ile tatlandirdim. Keklerden yesil olanini her zaman kullandigim pandispanya tarifinde una biraz yesil cay tozu katarak elde ettim. Kestaneli kek ise The Art of the Cake kitabindan ilk defa denedigim bir tarifti. Biraz yogun ve alisilagelmisin disindaki kivamiyla benim cok hosuma gitti. Kitapta cikolatali ganaj ile servis yapiliyordu; eminim oylesi de cok guzel olacaktir. Sonucta ortaya lezzetli ve renkli bir pasta cikti. Yesil cay tozunun (matcha)Turkiye'de zor bulunur bir malzeme oldugunu tahmin ediyorum. Ama onun yerine cikolatali kek ve krema kullanilarak boyle cift renkli bir pasta yapilabilir. Benzer bir tarifi Kestane-Ye icin Hatice vermisti.



Cranberry'li Tart:

Bu da dunku denemem. Buzdolabimda cook uzun zamandir bekleyen cranberry'leri kullanmak icin yaptim bu tarti. Yola ciktigim tarif The Art of the Tart kitabindandi. Ama bu tarifteki bazi seyler aklima yatmayinca ve tarifteki yerine aklimdaki tarti yapmaya kalkinca cok basarili diyemiyecegim bir sonuc aldim; tartim biraz eksice oldu! Taban icin her zamanki tarifimde unun yarisi yerine ince cekilmis ceviz kullandim. Ic dolgusu icin krem peynir, portakal rendesi seker ve yumurtayi cheesecake yapar gibi cirptim. Ustteki meyvali kismi icin de cranberry'leri uzerlerini ortecek kadar portakal suyunda buyuk kismi patlayincaya kadar pisirdim. Sonra altini kapatip sekerle tatlandirdim. Koyulasincaya kadar sogutup cheesecake katinin uzerine yaydim ve firinladim. Cranberry de Turkiye'de taze olarak pek bulunmuyor biliyorum; ama belki mavsiminde kiraz veya visne ile benzer bir tart yapilabilir.


Tuesday, January 10, 2006

Dondurma Sandvicleri

Turkiye'deki kus gribi haberlerini uzuntuyle takip ediyorum. Bu aralar yumurtali tarifler vermek biraz abes geliyor; ne yazik ki yumurtasiz tatli/pasta tarifi yok denilecek kadar az. Bu korkutucu saglik tehditinin en kisa zamanda ortadan kalkmasini diliyorum.

Gecen Pazartesi Zeynep'in dogumgunuydu. Sinif arkadaslariyla paylasmasi icin antep fistikli, yesil cayli ve cikolatali makaronlar yaptim ama makaronlar gecenin bir yarisi tamamlandigi, Zeynep de cok erken okula gittigi icin resimlerini cekmeye firsat olmadi. Kirka yakin makarondan artakalan 6 yumurta sarisiyla ne yapacagimi dusundum bir sure. Bu aralar yesil cay ve kestane ikilisi ile denemeler yapmayi seviyorum. Zeynep'cigim de yesil cayi cok sevdigi icin ona bu malzemelerle bir dogumgunu pastasi yaparim diye hayal ettim. Eh, boyle ozel bir gun icin yapilan pasta guzel bir tatli sosuyla servis edilince daha da guzel olur muhakkak. Bu dusunceyle yumurta sarilarimla yesil cayli creme anglaise --un ya da nisasta katkisi olmadan sadece yumurta sarisi ile koyulastirilan bir cesit krema-- yaptim. Ama sonrasinda soguk alginligina yenik dusunce ve pasta hayallerimin gerceklesmeyecegi asikar olunca, krem anglezimi yesil cayli dondurma icin baz olarak kullanmaga karar verdim. Uydurma tarifimi daha sonra sizlerle paylasacagim, uydurma filan ama tadi pek guzel oldu gercekten.

Makaron maratonundan artakalan 2 yumurta akim da vardi bir kenarda. Onunla da kestaneli makaronlar yaptim. Kurumalari icin beklerken uzerlerine biraz yesil cay eledim ama gorunuse ya da tada cok fazla katkisi olmadi bunun bence. Kestaneli makaron tarifimi biraz degistirmeliyim; su anda kullandigim tarif cok lezzetli olmakla beraber biraz kirilgan makaronlar elde ediyorum sonucta. Dikkatle ellemezsem incecik kabuklari kiriliveriyor.

Dun aksam yesil cayli dondurmamiz ve kestaneli makaronlarimizla dondurma sandvicleri yaptik. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Turkiye'de matcha denilen yesil cayi bulmak ne kadar mumkun bilmiyorum ama cayli dondurma yapmak icin, kullandiginiz sut ya da kremayi sevdiginiz herhangi bir cins cayla biraz kaynatarak cay lezzetinin sute gecmesini saglayabilirsiniz. (Tabii cayi poset olarak kullanmak ya da cay yapraklarini ufak bir tulbente torba yapmak gerekir.) Bu sekilde servis edilen dondurma basit bir tatli olmaktan cikiyor. Bir lokma aldiginizda, once makaronun citir kabugu, sonra alttaki yumusak sungerimsi kismini hissediyorsunuz. Ucuncu sirada dondurmanin puruzsuz serinligi geliyor. Kestane lezzetinin yesil cayin acimsiligina katkisini da bahsettigim doku cumbusune katarsak bu dondurma sandviclerinin lezzetini size biraz olsun tarif etmis olabilirim. Yalniz denerseniz, benim yaptigim hataya dusmeyin ve kisi sayisina gore hazirlayin dondurma sandviclerinizi. Eger fazla yapip kalanlarini dondurursaniz, ertesi gun tattiginizda donmus makaronlarin pek de cazip olmadigini goreceksiniz. En s1k sunum dondurmanizi yuvarlak bir kalipla kesip o sekilde dondurmak ve servisten hemen once taze makaronlar arasina yerlestirmek olsa gerek. Ben de bir sonraki deneyisimde mutlaka bu sekilde yapacagim.

Saturday, January 07, 2006

Hindistancevizli ve Ananasli Tatli



Oncelikle hepinizin yaklasan bayramini kutlarim. Bizim bayram tatilimiz yok maalesef, ama Turkiye'de yasayanlariniz uzunca bir tatil donemine giriyorsunuz sanirim. Umarim tatilde iyice dinlenir ve sevdiklerinizle birlikte cok guzel vakit gecirirsiniz.

Bayram oncesi guzel bir tatli tarifi vermek istedim sizlere, ama bu aralar ne zaman tatli yapmaya niyetlensem aklim hep cikolatali tariflere gidiyor. Eh, son yaptiklarimin cogu da zaten cikolataliydi. Epey dusundum cikolatasiz ne yapabilirim diye, ama aklima gelenler ya bana cazip gelmedi, ya da evdeki malzemeleri eksikti. Sonucta bugunu de tatlisiz gecirmek gibi bir karimiz oldu. Ama biz pehriz yapacagiz diye Bizim Pastane tatlisiz kalmamali, oyle degil mi? Boyle durumlar Our Patisserie arsivlerindeki tarifleri Turkceye cevirmek icin cok uygun oluyor.

Iste bulundugum yerde tum siddetiyle devam eden kisa inat, akla tropik iklimleri getirmesi icin eski arsivlerden sectigim bir tatli tarifi... Malzemeler arasinda gecen Macademia fistiklarini ben yillar once ilk defa Hawai'de yemis ve cok begenmistim. Oldukca yagli ve lezzetli fistiklar bunlar, bir o kadar da pahali. Turkiye'de yetistiklerini zannetmiyorum, burada bile her zaman bulmakta zorlaniyorum. Ama yerine badem kullanarak da iyi sonuc alabilirsiniz. Bu tarif eminim ki cheesecake sevenlerinizin hosuna gidecek. Piserken firindan gelen nefis firinlanmis hindistan cevizi kokulari da cabasi.

Tarife gecmeden birkac konuya deginmek istiyorum.
  1. Hindistancevizi burada en yaygin olarak bulunan haliyle sekerli oluyor. Eger siz sekersiz hindistan cevizi kullanacaksaniz, seker miktari icin asagidaki olculere sadik kalmayip kendinizin ayarlamasi uygun olur.
  2. Konserve ananas kullandigim icin asagidaki 226 g olcusu ananas suzulmeden onceki olcudur; yani konservenin net agirligi. Surup suzuldukten sonra tatlida kullanilan ananas miktari tabii ki daha az; ama maalesef yaparken olcmemisim. Taze ananas kullanacaklara duyurulur.
  3. Tatlinin uzeri icin glazuru yapmaya gerek duymadim. Hindistancevizi kati yeterince tatli idi cunku. Bu haliyle de cok guzel oldu.



Tabani icin
  • 1 bardak un
  • 1/2 bardak seker
  • 113 g soguk tereyagi
Dolgusu icin
  • 226 g yumusamis krem peynir
  • 2 yemek kasigi seker
  • 2 yemek kasigi sut
  • Vanilya
  • 1 yumurta
  • 226 g robotta irice cekilmis ve suyu iyice suzulmus ananas
  • 1 bardak hindistancevizi
  • 1/2 bardak irice cekilmis macademia ya da badem
  • 1 yemek kasigi erimis tereyag
Ustu Icin
  • 1/2 bardak pudra sekeri
  • 1/4 cay kasigi rum esansi
  • 3 ila 4 tatli kasigi sut
Firini 175Cye isitin. Orta boy kasede unu ve 1/2 bardak sekeri karistirin. Soguk tereyaginizi catalla ezerek en buyuk parca irice kirintilara donusunceye kadar unlu karisima halledin. Elde ettiginiz taban malzemesini 23 cm lik kare firin tepsinize bastirarak yerlestirin. 10 dakika ya da kenarlari hafifce kizarincaya kadar pisirin.

Bu arada krem peynirinizi, 2 kasik sekerinizi, 2 kasik sutunuzu, vanilya ve yumurtayi karisim birlesinceye kadar cirpin. Buna suzulmus ananasinizi da katin. Kismen pismis olan tabanin uzerine yayin. Ufak bir kasede, hindistan cevizi, badem ve tereyagini karistirin. Ananasli katin uzerine esit olarak dagitin. Hindistan cevizi ve fistiklarin uzeri kizarincaya kadar 18 ila 20 dakika daha pisirin. Ortasina bir kurdan sokarak cheesecake'li kismin cok nemli olup olmadigini da test edebilirsiniz. Firindan cikarip tamamen sogutun.

Bir kasede pudra sekeri, rum esansi ve sutu puruzsuz oluncaya kadar karistirin. Gerekiyorsa sut miktarini arttirabilirsiniz. Bir kasik yardimiyla bu glazuru tatlinizin uzerinde gezdirin. Glazur sertlesinceye kadar beklettikten sonra karelere kesip servis yapabilirsiniz. (Yaklasik 36 parca cikiyor.)

Thursday, January 05, 2006

Cocuklarla Degisen Hayat

Gelincik Tarlasi'nin Burcu'su bana cocuklarimla hayatimda olan degisiklikleri sormus. Buyuk kizim birkac gun sonra 15 yasinda olacak. Ondan onceki hayatimizi hatirlamakta bile biraz gucluk ceker gibiyim ama sanirim durumumuz bircogunuzun yazdiklarindan farkli degildi. Daha duzenli ve temiz bir evimiz, farkli onceliklerimiz vardi. Daha cok sinema ve tiyatroya gider, daha fazla kitap okur ve kendimize daha fazla zaman ayirirdik. Mesleklerimiz daha oncelikliydi hayatimizda. O kadar cok vaktimiz vardi ki simdikine kiyasla, ne yapacagimizi bilemeyip s1k1ld1g1m1z zamanlar bile olurdu.

Zeynep, cocuk sahibi olup olamayacagimizi bilemedigimiz ve cocuksuzlugu bir yasam bicimi olarak --dogrusu pek de uzulmeden-- kabul ettigimiz bir zamanda hayatimiza girdi. Pek cok yeni anne gibi ben de cocuk bakimi ile ilgili elime ne gecerse okudum. Okuduklarimin ve gencligimin etkisiyle bol bol ukalalik ettim etrafimdakilere. En yakinimdakileri ve beni sevenleri uzdum o donemde. Hircinligimin sebebi, cocuk bakimiyla ilgili olarak bildigimi iddia ettigim bir suru seye ragmen aslinda kendimden kopan bu minicik varlikla ilgili korkularimdi. Onun aglamasi, gaz sancilari cekmesi, uyuyup da uykusundan kalkmayabilecegi olasiligi ya da sutumun yetmeyecegi dusuncesi beni korkutuyor ve o zamana kadar tatmadigim acilar cekmeme neden oluyordu. O sinirli halimle gaz sancilariyla saatlerce agladiginda ona yardimci olamiyor, esimle annemin kucaklarinda daha cabuk sakinlestigini gordukce daha da hircinlasiyordum. Zeynep uc aylikken annemi Turkiye'ye yolcu ettik. Esim annemi havaalanina goturdugunde belki de ilk defa bebegimle evde yalniz kaldim. O gun Zeynep'in cok siddetli bir gaz sancisi vardi ve o kucagimda avazi ciktigi kadar aglarken bir yandan onu rahatlatmaya calistigimi, bir yandan da caresizlikten onunla birlikte hungur hungur agladigimi hatirliyorum.

Gecmis gun, sonra annemsiz ne zorluklar cektim hatirlamiyorum ama minicik Zeynebim bana kendisine nasil bakmam gerektigini hicbir kitaptan ogrenilemeyecek bir sekilde ogretti. Beceriksizliklerimi yuzume vurmadi, ufacik gulucuklerle, agucuklarla beni s1k s1k odullendirdi. Bana hal diliyle anlatti ki ben ne kadar rahat ve huzurlu olursam, o da o kadar mutlu oluyor. Ondan ogrendiklerimle 3 yil sonra Mehmet'i kollarima aldigimda cok daha rahattim. Ilk dogum sonrasinin acilarini, korkularini Mehmet'le hic yasamadim desem yeridir. (Zaten vaktim de yoktu galiba) Mehmet hemen hic gaz sancisi cekmedi, hem de ilk lohusaligimdaki gibi yedigime dikkat etmedigim halde... Simdi geriye donup baktigimda iyiden iyiye inaniyorum ki, Zeynep'cigimin o sancilari cekmesinin bir nedeni de benim o zamanki ruh halimdi.


Zeynep'in bana ogrettikleri burda bitmedi tabii ki. Yillar icinde ondan bircok baska sey daha ogrendim. Insanin ilk denemesinde basarisiz oldugu bir konudan kacmayip uzerine gitmesinin ve azimle calismasinin o konuda dogustan yetenekli olmasindan cok daha etkili oldugunu mesela... Aci cektigi anlarda ona aci cektiren seyi ortadan kaldirmak icin icimden tasan dayanilmaz istegi bastirip, acisini onunla birlikte kucaklamam gerektigini; biraz daha buyuyup acilarini artik benimle (ya da baska biriyle) paylasmak istemediginde buna anlayis gosterebilmeyi... Bu liste boylece uzar gider.


Oglum Mehmet bir ates burcu olarak (su burcu olan) bana hic benzemedigi icin belki de egitimime en buyuk katki ondan geldi. Analizci bir yapim oldugu icin, insan iliskilerinde birbirini anlamak hep cok onemli olmustur benim icin. Mehmet'i anlamak ise benim icin hep zor oldu ve cok gayret gerektirdi. Onun sayesinde yavas yavas bu anlama gayretinden vazgeciyorum galiba; sevgi anlamayi da gereksiz kiliyor bir yerde.

Hic ummadigim bir zamanda bir hediye olarak hayatimiza giren Rana ise yeni egitmenim. O da bana pek benzemiyor. Herseyi denemek isteyen, insanlari cok seven, sokulgan ve hayat dolu bir cocuk. O elimden tutup beni pesisira surukledikce, normalde yapmaya cesaret edemeyecegim bir suru seyi yapacagim ve yepyeni seyler ogrenecegim kesin.

Uzun lafin kisasi, cocuklu yasamin hayatlarimiza getirdigi bir suru degisiklik var; ama bunlarin en onemlisi bence cocuklarimizin bizi nasil degistirdikleri. Sunu itiraf etmek gerek ki, sevgiyle ogrenilen dersler insana bir omur boyu gidiyor. Ben bu annelik okulunda biraz tokezlenerek giden bir ogrenciyim aslinda, ve boyle oldugumu cocuklarimdan hic gizlemeye calismadim. Hata yaptigimda ozur diledim, insani zaaflarimin oldugunu hep dile getirdim. Onlar da sanirim beni hatalarimla kabul edip sevdiler; belki bu ozelligim daha iyi arkadas olmamiza yardimci oldu ve bircok cocugun anneleriyle paylasmadigi konulari benimle paylastiler. Umarim bu iliskimiz hep boyle devam eder ve yasadigim surece hayatimin parcasi olurlar.