Saturday, October 29, 2005

Mutfagim

Sibel'cigim sagolsun beni mutfagim icin sobelemis. Kendisine cok tesekkur borcluyum, sayesinde dolaplarimi yerlestirdim. Gerci fazla dolu olduklarindan yerlestirme islemi bittikten sonra da bastaki kadar daginik gorunuyorlardi ama olsun, dolaplar temizlendi, torbalar degistirildi ve tespitler yapildi ya... Meger nelerim varmis dolabin derinliklerinde! Ne zamandir aradigim safranimi bile buldum sukur. Yakinda bir buzluk mimi ciksa da buzlugumu da elden gecirsem diyorum.

1. Mutfağınızın bir fotoğrafını bizlere gösterir ve kişiliğinizi yansıtan yanını anlatır mısınız?


Bu ara mutfagimiz bir degisimden geciyor. Tezgahlarim degisti, derken hadi arkadaki fayanslari da degistirelim dedik. Iki hafta once eski fayanslari esim ve bu islerden anlayan bir arkadasimizla kirdik. Yenilerinin takilmasi, cilalanmalari, aralarinin doldurulmasi derken bu is nihayet gecen hafta tamamlandi. Butun asamalarda bilfiil cirak olarak calistiktan sonra, artik bu isi ogrendigim hissine kapildim ve oldu olacak karsi duvari da --bu sefer yardim almadan ama-- traverten yapalim dedim. Aslinda eski fayanslarimizi da 10 yil once esimle beraber yapmistik. Dolayisiyla buyuk bir cilginlik sayilmaz, degil mi? Bu seferki tezgahin ve fayanslarin ozelligi malzemenin Turkiye'den gelmis olmasi. Buraya mermer, granit ve traverten ihrac eden bir arkadasimizdan aldik. Bu dogal taslari zaten cok seviyorum, bir de memleketimden geliyor olmalari beni ayrica cezbetti.

Mutfagimizin panoramik bir resmi yukarda gordugunuz. Hemen eklemeliyim ki, bizim mutfak genellikle burda gorundugundan epey daha daginik oluyor. Hatta resimler cekildikten 5 dakika sonra masanin ve tezgahlarin uzeri dolmaya baslamisti bile... (Belki mutfagimin o hali kisiligimi daha iyi yansitiyor ama aslinda ben duzenli halini tercih ediyorum.) Masanin arkasindaki fayanslar bir iki hafta sonra travertene degismis olacak. Ayrica duvarlari da soyle canli bir kiremit kirmizisina boyamayi dusunuyorum. Genellikle konservatif renklerden yanadir secimim, ama niyeyse bu renk aklima dustu, nasil olur sizce, cok cilgin mi buyuk olmayan bir mutfak icin? Daha hala vaktim var fikir degistirmek icin ;)

2. Bir dolabınızı açın (istediğinizi), fotoğrafını çekin ve bize ne gördüğünüzü anlatın.


Bu bolum icin epey resim cektim ama sonunda usttekinde karar kildim. Firina oldukca yakin olan bu dolaba biz eskiden cay ve esimin kahve malzemelerini koyuyorduk. (Her gune kullandigimiz Turk cayi ulasmasi daha kolay olsun diye tezgahin uzerinde duruyor.) Ama dun gordum ki kahveyle ilgili hic bir sey kalmamis artik burda. Ust raftaki Republic of Tea (Cay Cumhuriyeti adli bir cay markasi) kutularindan anlasilacagi uzere, cay yavas fakat kuskusuz bir sekilde egemenligini ilan etmis durumda bu dolapta.

Alt rafta yirmi kusur yil once Amerika'ya ilk defa gelirken yanimda getirdigim annemin hediyesi kristal cay bardaklarindan saglam kalanlar ve diger cay bardaklarimiz var. Cay bardaklari da evrim gecirmis gecen surede. Simdikiler cok daha buyuk o zamankilere kiyasla.

Orta rafin arkasinda (Karadeniz'li gorumcemin kendi cay bahcelerinin urunu olan) kiymetli Turk cayimiz, soyle keyifli zamanlarda demlenip icilmek uzere bize goz kirpiyor... Yaninda Zeynep'in Hint usulu baharatli caylari gorunuyor. Hemen arkada (resimde gorunmeyen) elma suyunun icine atip kaynatmalik Mulling baharatlari var ki, sonbaharda yapmasi pek zevkli oluyor, evin icini mis gibi kokularin sarmasi da cabasi. Ondeki iki kucuk benim daha cok tatlilarda kullandigim yemyesil matcha cayim. Arkalarda ve yine ondeki kucuk yuvarlakta Mehmet'in cok sevdigi elma cayi var. Sagdaki ince uzun kutu
seftali, Satsuma mandalini ve Tahiti vanilyasi ile tatlandirilmis yesil cayimiz. Bitki caylarimiz da eksik degil tabii ki. Bunlardan biri benim ozellikle hamileligim doneminde cok ictigim isirganotu (Nettle) cayi. Herhalde vucudumun ihtiyaci vardi ki, o zamanlar tadi da hos geliyordu. Yine arkalarda saklanan ihlamurla adacayini unutmayalim. Soguk alginligi mevsimi geldikce one cikacaklar. Son olarak onde Zeynep'in cayina karistirdigi organik balimiz ve Rana'nin icmekten cok oynamayi sevdigi Tweety cay posetleri var.

Gelelim ust rafa. Birbirine benzer iki kutudan sagda gordugunuz Kakule ve Tarcinli cay. Icinde ayrica zencefil, keci boynuzu, karabiber, anason ve karanfil bulunuyor. Ama benim ozellikle bahsetmek istedigim soldaki kutudaki yaseminli yesil cay; adi Jasmine Jazz. Yin Hao cinsi tatli yesil cay yapraklari ve aksam saatlerinde acan yasemin tomurcuklari yedi defa harmanlanarak yapilmis. Bu benim ictigim en guzel yesil cay, ve herhalde en de pahalisi. Ama ben cayimi cok acik ictigim icin gordugunuz kutu bana belki aylarca gidiyor. Arkalarda ise bu iki guzel caydan sonra kayda degmeyecek baska bitki caylari ve yesil caylarimiz var.

3. En gözde elektrikli mutfak aletinizi bize tanıtır mısınız?


En cok kullanilan elektrikli aletimiz Panini/tost makinemiz olsa gerek. Sandvic yaptigimiz gibi ekmek kizartmak icin de kullaniyoruz. Cocuklu evlere kesinlikle tavsiye ederim.

4. En sevdiğiniz ve her zaman elinizin altında olan malzemeleri bizlerle paylaşır mısınız?



Ben bu soruyu pasta/kek/kurabiye yapimi ile ilgili olarak alacagim cunku Bizim Pastane'nin ilgi sahasi bu. Her zaman elimin altinda bulundurmaga calistigim malzemelerin bazilarini yukarda resimlemeye calistim. Un, seker ve tereyag olmazsa olmazlar. Yumurta da sart tabii. Onun disinda evde iyi cins bitter, sut cikolatasi ve beyaz cikolata stoklarim. Stoklarim azalinca huzursuz olurum adeta. Buzlugumda her zaman ahududu sosu ve ev yapimi kestane puresi bulunur. Bunun disinda antep fistigi, findik, ceviz, pikan, badem; hepsi degilse bile en az birkaci buzdolabimda mutlaka olur. Meyvali tatli yapmayi seviyorum, dolayisiyla taze meyva yanisira kuru kayisi, kuru kiraz, kuru uzum, hindistan cevizi gibi malzemeleri de bulundurmaga calisiyorum.

5. En beğenerek kullandığınız mutfak aletinizden bahseder misiniz?


Cok kullanmiyorum ama buyuk pasta yaptigim nadir zamanlarda 36 cmlik bicagim ve pasta testerem cok isime yariyor. Her seferinde bu ikisi olmasa katlari nasil duzgun keserdim diye dusunuyorum. Testeremi bulamadigim icin resimleyemedim. Umarim kaybetmemisimdir. Onun yerine yine severek kullandigim purmuzumun (Turkcesi icin tesekkurler Gokcen!) resmini cektim ben de.

Sorularin sonuna gelmisiz. Simdi uc kisiyi sobelemem gerekiyor: Ben de henuz sobelenmediklerini umarak Emel'i, Melda'yi ve Elcin'i seciyorum. Sizin icin uygunsa bizi mutfaginizda misafir eder misiniz?



15 Comments:

Blogger Dilek'ce said...

Yaziyi henüz tam okuyamadim ayip biliyorum fakat resimler bircok sey anlattigi icin mutfagin ne sicak demek istedim:) Ustanin mutfagi malzemesi baska oluyor iste. Parcali yenili mutfagin hayirli olsun ve gelecek islerde kolayliklar! "Bize" tatli yaparken büyük zevk alman dilegiyle!

10/30/2005 04:33:00 PM  
Anonymous Anonymous said...

Kestane puresini nasil yapiyorsunuz?

10/30/2005 09:18:00 PM  
Blogger Sibel said...

Zinnur mutfağın ne kadar güzel! Kullandığın malzemeleri de ilgiyle okudum. Pastane mutfağı başka oluyor gerçekten:) Teşekkürler paylaştığın için.

10/30/2005 11:02:00 PM  
Blogger Doruk said...

Zinnur'cuğum mutfağın çok güzel ve kullanışlı, hep neşeli seslerle dolsun, sıcacık yemekler, tatlı mı tatlı pastalar pişsin orada daima.
Bir de sorum var, o torch tatlıların üzerini yakmakta kullanılanlardan mı? Çok güzel ve minikmiş. Nereden aldın? Getirtme şansım olur mu firmasından acaba?

10/31/2005 01:00:00 AM  
Blogger Lafazan said...

Zinnurcum, sanırım torch un Türkçe karşılığı pürmüz. http://www.kangurum.com.tr/kangurum2-web/showProductDetail.do;jsessionid=c3575aa2ce555060466d2834bcea0cdc5b554472bc3.oQ5InQ5Kq34UaNaKahD3lN4TbgSSbMSTa2SLbx8In3uKmAiN-AnAahyNaxvwnheI-huKa30xml1KagTFmkTBml1KagaLchmOah4PbxuT8OexpQaOozXFmkTBrl9Ppgbeae__?psi=2399353&categoryId=7378

Şu linkte birşey var, belki budur, emin de değilim doğrusu :)
Bu arada ne kadar geniş ve güzel bir mutfağın var, imrendim gerçekten.

10/31/2005 03:53:00 AM  
Blogger zinnur said...

Sevgili Dilek, cok tesekkur ederim.

Sibel, asil benim sana tesekkur etmem lazim. Sayende mutfagimi birkac dakika da olsa duzenli gorebildim. Artik bunaldigimda ilham almak icin bakabilecegim bir resmim bile var!

10/31/2005 04:29:00 AM  
Blogger Doruk said...

Gökçen sağol, ne zamandır istiyordum bunlardan bir tane. Fiyatı da uygunmuş.

10/31/2005 04:46:00 AM  
Blogger zinnur said...

Sevgili Burcu, guzel dileklerin icin tesekkurler. "Sizinkiler de aynen dedigin gibi olsun" diyerek kopya cekiyorum senden.

Torch'un Turkcesini sagolsun Gokcen'den ogrendim. Link de vermis. Resimden anladigim kadariyla ayni isi goruyor purmuz. Yalniz tahminimce mutfak isleri icin yapilmamis. Onun icin benim kullandigimdan daha agir ve buyuk olabilir. Buna karsilik fiat olarak hemen hemen ayni. Eger benimkini begenirsen sana gelecek yaz getireyim diyecegim ama bir de yakiti meselesi var ki ben onu bulmakta aleti bulmaktan daha cok zorluk cektim. Ortalik yakit icinde kalmasin diye purmuze yakiti doldurmaga elverisli kucuk tenekelerde satiyorlar. Yine de ben ufak capli bir yangin cikarmayi becerdim bir seferinde. Turkiye'de ise aletin kendisi kartuslarda satiliyormus. Bence daha kullanisli. Biraz da kullanimindan bahsedeyim: Ben daha cok krem brule yapmakta kullaniyorum. Seftali-YE'deki ustu kar beyazli pastayi alazlamakta da ise yaramisti. Bunun disinda domatesin kabugunu ince soymak, biberlerin zarini cikartmak icin de kullanabilirsim ama ben denemedim. Bir de bizim gibi yemek resmi cekmege merakli insanlar icin --mesela kizarmis bir tavuga daha da kizarmis bir goruntu vermek icin-- rotus amaclariyla kullanilabilir. Eh, evde kaynak da yapabilirsin tabii. Kullanmasi gercekten cok zevkli :)

10/31/2005 04:47:00 AM  
Blogger zinnur said...

Anonymous, yakinda kestane puresini kendim icin yaparken tarifini de verecegim zaten. Pek yakinda, cunku marketlerde kestane gormege basladim. Ama cok acelen varsa kisaca soyle: Kestanelere cizik atip bir on haslamadan gecir. Sonra ayikla. Bir firin tepsisine koy, arzuya bagli seker, vanilya ve ustlerini hemen ortecek kadar su ekle. Firina koy, her yarim saatte bir karistirarak 2-3 saat kestaneler pisirip suyu suruplasincaya kadar pisir. Firindan cikip biraz soguyunca, inceltmek icin arzu edersen sut ilavesiyle mutfak robotundan gecir. Sonra bir defalik kullanimlik porsiyonlarda dondurabilirsin. Gordugun gibi biraz zahmetli, ama burda haziri cok pahali oldugundan ben boyle yapiyorum. TR'de isen Kafkas'inkiler fiat ve tat olarak fena degil galiba?

10/31/2005 05:04:00 AM  
Blogger zinnur said...

Gokcen, bilgiler icin cok tesekkur ederim. Simdi yazimdaki Ingilizceyi de degistirecegim. Bu arada ben bu yorumlari yazarken Burcu'nun senin bilgilerine ulastigini da gorup sevindim.

10/31/2005 05:05:00 AM  
Blogger zinnur said...

Gokcen, yazmayi unutmusum, yukardaki resim 270 derecelik. Icermedigi mutfagimin sadece bir duvari. 5 ayri resim birlestirilerek yapildigindan oldugundan daha genis duruyor mutfagim. Aslinda bir cogunuzun mutfagindan daha buyuk degil herhalde, ya da ciddi sigma guclukleri ceken bana oyle geliyor :)

10/31/2005 05:10:00 AM  
Blogger Burcu ÜNAL said...

zinnur merhaba,
mutfağına diyecek laf yok..muhteşem..
ben şu pürmüzden o kadar çok arıyorum ki burada..şimdi sende görünce çok heyecanlandım..bir yolunu bulsak, banada alırmısın acaba..gerçekten buralarda bulamıyorum ve biliyorsun beni,pastacılıkta çok kullanılıyor.
sana minnettar kalırım..

sevgilerimle..

11/01/2005 01:01:00 PM  
Blogger zinnur said...

Sevgili Burcu, Gokcen'in onceki yorumlarda verdigi linki gordun mu? Anladigim kadariyla Internet uzerinden aliyorsun ve kargoyla evine kadar yolluyorlar. Eger baska nedenlerle tercih etmediysen, sana emaille ev adresimi yollayabilirim. Amerika'daki Internet uzerinden satis yapan herhangi bir magazadan begendigin modeli ismarlayip bana yollatabilirsin. Ben de Turkiye'ye gelirken (ancak 2006 yazinda maalesef) getirebilirim, ya da postalayabilirim veya TR'ye gelecek arkadas olursa onunla yollarim. Ama bir diger problem yakiti meselesi, burda propan denen yakitla calisiyor bunlar. Herhalde bir cesit cakmak gazi. Turkiye'de kolayca gereken miktarlarda bulunur mu ya da aleti yakitlarken bir teknik problem yasanir mi bilmiyorum. Onun yerine yakiti kartuslu olarak satilan bu Turk purmuzunu almak daha mi pratik acaba?

11/01/2005 02:12:00 PM  
Blogger Oya Kayacan said...

Sevgili Zinnur, mutfagin hayirli olsun. Keyifli lezzetlerin hic bitmesin cogalsin.
Purmuz isteyip de edinemeyenler icin kolay bir cozum var. Ben de gerekince bu yola basvuruyorum dogrusu, cunku purmuzum yoook! Cin mali satan dukkanlarda garanti oluyor, carsi pazar yerlerinde o allah ne verdiyse satan tezgahlarda da var. Hani ocak yakmakta kullandigimiz cakmak gibi aletler var ya, onlarin alevlisi. Daha uzun burunlu oluyorlar ve de kuvvetli bir alevi var.
Buyuk mumlarimiz icine eridiginde de yakmakta zorlaniriz ya. O mumlar icin de tek cozum olarak bu aleti buldum. Sevgiler...

11/02/2005 04:05:00 AM  
Blogger zinnur said...

Sevgili Oya, mutfakta olmaktan keyif alma konusunda senin ustune kimseyi tanimiyorum ben. Bu anlamda benim de ilham perim oldugundan dileklerin cok makbule gecti, tesekkurler. Purmuz yerine onerdigin alet eminim bir cogumuzun ihtiyacini karsilayacak. Tahminimce cok daha ekonomiktir ayrica. Ozellikle purmuze arayanlara bir de musluk tamircilerine sormalarini onerecektim ben de. Burda tamir malzemeleri satan dukkanlarda purmuz bulunabiliyor. Biraz daha buyuk oluyor ama fiati mutfak isleri icin yapilandan cok daha ehven ve alevi de daha kuvvetli. Ben bir ucuzluka kendi aldigimi bulmasaydim onlardan edinecektim bir tane.

11/02/2005 05:03:00 AM  

Post a Comment

<< Home