Sunday, September 16, 2007

Sevdiklerim

Biraz o telas, biraz bu telas --hele de onumuzdeki Persembe'ye kalabaliga, cok kalabaliga iftar telasi-- derken, Bizim Pastane'yi guncelleyecek halim hic yoktu ki, imdadima Devletsah yetisti ve beni bir oyuna davet etti. Epeydir ortada yoktu bu oyunlar. Ne zaman mesgulsem, blogumla ilgilenemiyorum, pasta/kek yapamiyorum diye s1k1nt1ya dusmussem, o zaman arz-i endam ediyorlar. Seviyorum bu huylarini. Bu oyunda da zaten sevdigimiz uc seyi yazacakmisiz. Tabii ki asagidaki uc madde, su anin urunu; baska bir zamanda baska seyler de yazilabilirdi. Neyse ki, sevdigim seyler bol.
  • Devletsah'in bu baglamda yazdiklari benim cok hosuma gitti, sevebilmeyi sevdigini soyleyerek noktayi koymus konuya. Ben yapim geregi, rahatlikla sevebilen biri degilim. Cekinerek yanasirim iliskilere, insanlara; hatta kimi zaman hic yanasmamaktir dogal egilimim. Ama en azindan bunun yanlisligini biliyorum. Bu nedenle, rahatlik cemberimi, aliskanliklarimi kirabildigim zamanlari seviyorum. Tabii cogunlukla acili surecler oluyor bunlar. Hele ki, zorlanarak yaptigim bir isin kendimden cok, baskalarina gorulebilir faydasi olmussa, hersey olup bittikten sonra bir manevi tatmin ve huzur hali oluyor ki, asil sevdigim iste bu. Bilmem cok soyut mu oldu? Ornekleyecek olursam, Ramazan ayi butun bir yil boyunca giydigimiz aliskanliklarin silkilip atildigi, yepyeni duyarliliklarin ortaya ciktigi bir zaman olmasi ozelligiyle boyle mutluluklardan nasibimi aldigim bir zaman.
  • Bir yemek blogum olmasindan anlasilacagi uzere, yemeyi icmeyi seviyorum. Fakat bunun da otesinde, yemek tasarlamayi, yemege yakin olmayi, pisirmeyi, yemegi sunan el olmayi seviyorum. Yemek yapmanin seckin bir sanat, yemekle ugrasmanin da cok yonlu bir zevk oldugunu dusunuyorum. Hatta bu surecte "ben"i kaybettigim oluyor bazen, ve bu hali ozellikle seviyorum.
  • Cocuklarimi cok seviyorum. Onlarda kendimden izler goruyorum, kimi benzerlikler, kimi zitliklar... Kendime, bu yansimalarin isiginda bakmayi seviyorum. Burda baska bir sevdigim isin icine giriyor: analizi seviyorum. Ama asiri kactigim, ya da isin icinden cikamadigim, dahasi analiz yapmaktan su ani yasayamadigim oluyor. Onun icin --esin dostun (fakat ozellikle esin) tavsiyesiyle-- dozunu kacirmamaga calisiyorum.
Bana gelen oyunlari baskalarina gecirirken ufak bir tedirginlik duyuyorum, mecbur hissederler mi topu attiklarim diye. Ama madem oyunun kurali bu, uyacagim. Ben de Betul'u, Behiye'yi ve Dilek'i davet edeyim henuz edilmemislerse.

10 Comments:

Blogger Unknown said...

merhaba, sevdiklerinizi okumak keyifliydi...tabi tariflerinizi takip etmekte büyük keyif...

9/24/2007 12:45:00 PM  
Blogger Cafe Gusto said...

Zinnurcuğum kolay seven biri olmadığını ilişkilere çekinerek yanaştığını yazmışsın.Ama yardım konusunda çok yardımsever olduğunu atlamışsın.Bana etkinlik için çok yardımcı olmuştun.Eminim ki ilk yardım ettiğin kişi de ben değilim.Bu güzel yönünden bahsetmeden duramadım.sevgiler..

9/26/2007 11:30:00 PM  
Blogger zinnur said...

Cok tesekkur ederim Yesil Kivi.
Sevgiler,

9/27/2007 02:48:00 AM  
Blogger zinnur said...

Serpil, cok naziksin ve ayrica cok kadirsinas. Tesekkurler...

9/27/2007 02:49:00 AM  
Blogger munevver said...

Ben de senin yardımseverliğini, öğretmenliğini severim.

Sevgiler sana.

Nane Limon.

9/27/2007 07:00:00 AM  
Anonymous Anonymous said...

ben sizekılometrelerce uzağım biliyorum kı siz cok sevecen biriziniz cünkü böyle olmasa asla bildiklerinizi cıkar düşünmeden paylasmasınız insanlarla cok samimi oluyosunuz inciniyorsunuz mesefe koyosunuz kibirli diyorlar onun icin tedbirli olmak güzel ben sizin kalbinizi bukadar uzaktan bile cok sevgi dolu olduğunu biliyorum hayata bütün sevdiklerınizle beraber olmak ve allah hıc ayırmasın paylastıgınız hersey cok güzel sizi tebrik ediyor amasyadan gülsüm

9/27/2007 10:33:00 AM  
Blogger zinnur said...

Munevver'cigim, benden de sana kucak dolusu sevgiler, ne kadar naziksin!

9/28/2007 04:01:00 AM  
Blogger zinnur said...

Gulsum, cok tesekkur ederim yazdiklarin icin. Cok alingan biri degilim aslinda ama biraz asosyal yanim var galiba. Ama duzeltecegim ugrasa ugrasa.
Sevgiler,

9/28/2007 04:02:00 AM  
Anonymous Anonymous said...

merhaba zınnur hanım ıyı calısmalar blogunuzu ınceledım gercekten cok basarılı bende bır restronda calısıyorum tatlı bolumundeyım ve sızden tarıfler alıp denıcem galıba hepsı cok guzel basarılarınzın devamını dılıyorum ıstanbul dan ece

3/14/2010 06:57:00 AM  
Blogger zinnur said...

Ece, blogumdan tarifler denersen sevinirim.Basarili oldugun takdirde de cok mutlu olurum. Benim en buyuk endisem farkli unun farkli sonuclar yaratabilecegi yonunde. Gerci okuyucularimdan felaket sonuclar aldiklarina dair yorum pek az geldi simdiye kadar. Belki dusundugum kadar buyuk bir fark yok unlar arasinda. Yine de tarifleri uygularken, un miktari konusunda sagduyuna da kulak vermeni tavsiye edecegim.Tabii tecrubelerinle ilgili yorumlar birakirsan cok sevinirim. Boylece baska deneyecek olanlar da faydalanir senin gibi deneyimli bir ascinin soyleyeceklerinden.

3/14/2010 07:49:00 AM  

Post a Comment

<< Home