Wednesday, March 28, 2007

Hârı Ezhârı Güldür Gül...

Cok yogun gecen 10 gun sonunda nihayet bilgisayarin basina oturabildim. Bu sure icinde yorumlarini cevaplayamadigim arkadaslardan ozur diliyorum. Hepsine cevap verecegim yavas yavas. Yogunlugumun cogu yine mutfak isleriyle ilgiliydi ve bol bol tatli da yaptim, ama resimlemeye hic vakit olmadi. Sizi bilmem ama ben erikli mekik resmi gormekten biktim. Onun icin dun yaptigim gullu, damla sakizli muhallebilerin resmini ekliyor ve tarif icin sizi Dilekce'ye yonlendiriyorum. Dilek'le konusu aramizda gectiginden beri denemek istemistim bu tatliyi. Muhallebiye damla sakizina ek olarak gul suyu da koydum; o da yetmedi, bir kismini sade kullandiktan sonra, kalanina gul surubu ekledim. Bloglari takip etmege basladiktan sonra, cogu kimsenin gul aromasindan hoslanmadigini saskinlikla ogrenmistim. Soylemege gerek yok sanirim, ben bayiliyorum. Hatta gullu sarkilar takiliyor dilime gullu tatlilar yaparken, keyfime diyecek olmuyor yani. Bir dahaki sefere, koyudan aciga uc renkli yapmayi ve ustunu sekerlenmis gul yapraklariyla suslemeyi dusunuyorum. Bu guzel tarif icin tesekkurler, Dilek.

Hepinize bol agiz tadli gunler diliyorum.


21 Comments:

Blogger Nukhet said...

Sevgili Zinnur
Sanirim bu resmi gordukten sonra sevmeyen bile denemek isteyecek bu tarifi. Ellerine saglik. Cok hos gozukuyor. Sanki burnuma bir gulk kokusumu geldi ne?

3/29/2007 01:20:00 AM  
Blogger Yelda Özyurt said...

Arkadasim cok guzeller, ellerine saglik. Seni sobelemeye gelmistim, bu guzelliklerle karsilastim. Yinede ebesin bilesin. Eger oyuna katilmak istersen bana bir ugra emi!

3/29/2007 01:37:00 AM  
Anonymous Anonymous said...

Görsel açıdan çoook güzeller Zinnur. Ama ben işte o gülsuyu sevmezler sınıfına giriyorum. Sanırım çocukluğumda annemin aşureye ve güllaca bol bol kullandığı gülsuyunun bunda büyük payı var:(
Benim sana danışmak istediğim bir konu var. "self-raising flour" bir çeşit kek un anladığım kadarıyla.
Türkiye'de olmayan bir malzeme. Bunu evde kendim kabartma tozu, karbonat, un, nişasta vs. karıştırarak yapabilir miyim? Yapabilirsem sence 1 cup ölçüsünde karıştırdığım oranlar ne olmalı?
Türkiye'de satılan hazır sade kek un karışımları bu işi görür mü?
Çok sevgilerimi gönderiyorum.
Leyla

3/29/2007 02:47:00 AM  
Blogger nilay said...

Zinnur'cum ;
ellerine sağlık ,çok hoş görünüyor.bende çok severim gül aromasını...güllü kokulu kurabiyeler pişirmiştim hatta bir ara :) bakmak istersen ;
http://cafesardunya.blogspot.com/2006/11/gll-kurabiye.html

sevgilerimle

3/29/2007 08:27:00 AM  
Blogger munevver said...

Zinnurcuğum,başlık,çok hoş olmuş.Ne güzel bir şiirdir o.Yaptığın tatlıyla ne güzel örtüşmüş.Bana gül de,dağ bayır aşarım biliyorsun.Nefis olmuş,nefis.Senin de,Dilek'in de ellerinize sağlık.Öpüyorum.
Sevgiyle.Nane Limon

3/29/2007 12:27:00 PM  
Blogger munevver said...

Seyrimde bir Şehre vardım
Gördüm,sarayı güldür,gül.
Sultanının tacı tahtı
Bağı duvarı güldür,gül…

Ümmi Sinan

Zinnurcuğum,biraz önce sana yazarken şiirin ilk kıtasını da ben sana göndermeyi istedim;ama unutuverdim.Şimdi gönderiyorum.
Sevgiyle,

3/29/2007 02:48:00 PM  
Blogger zinnur said...

Nukhet, gercekten cok guzel bir tatli bu. Tadi, goruntusu, rayihasi dort dortluk. Dilek'e bir daha tesekkurler burdan.
Sevgiler,

3/30/2007 06:05:00 AM  
Blogger zinnur said...

Yelda'cigim, aldim sobeni. Bu hafta sonu cevaplamayi planliyorum.
Tesekkurler ve sevgiler,

3/30/2007 06:06:00 AM  
Blogger zinnur said...

Leyla'cigim, Turkiye'de sanki icinde kabartma tozu katkisi olan unlar satiliyordu eskiden. Simdi yok mu? Bir cup normal una 1 tatli kasigi kabartma tozu, 1/2 tatli kasigi tuz ve 1/4 tatli kasigi soda ekleyip, elde ettigin karisimi 1 cup self-raising flour yerine kullanabilirmissin.

Bu cesit un benim pek kullandigim bir sey degil, zira, senin de bildigin gibi, farkli kekler, iclerindeki malzemeye gore farkli miktarda kabartici (leavening) gerektiriyorlar. Ama yukarda yazdigim yontem aklima yatti, cunku icinde hem kabartma tozu hem sodasi oldugundan daha genis spektrumdaki tarife uyacaktir. Country Cooking (U.S.) de buldum bu olculeri. Dilerim isine yarar.
Sevgiler,

3/30/2007 06:15:00 AM  
Blogger zinnur said...

Nilay, gormustum zaten kurabiyelerini, gul kokulu kurabiye hic kacar mi? Nisastali kurabiye denemek istiyordum epeydir. Bunlari da denemek farz oldu. Aklimda fistik ve gul kombinezonu var, bu da cok sevdigim bir ikili.
Sevgiler,

3/30/2007 06:18:00 AM  
Blogger zinnur said...

Munevver'cigim, o zaman asiklar gibi, ben de bir kitayla cevap vereyim sana:

Gul alirlar, gul satarlar
Gulden terazi tutarlar
Gulu gul ile tartarlar
Carsi pazar guldur gul

Bizdeki bu gul aski bakalim daha nasil gullu pastalara ve kurabiyelere vesile olacak?

Sevgiyle, deste deste gulle..

3/30/2007 06:22:00 AM  
Anonymous Anonymous said...

Zinnur'cum, dediğim gibi bir çok markanın -Piyale, Söke un vs.- hazır sade kek unları satılıyor, doğru hatırlıyorsun. Ama "acaba'lar kafamda dönünce sana yazıp sormak istedim. Yardımların için teşekkürler:)
Sevgilerimle,
Leyla

3/30/2007 06:59:00 AM  
Blogger Damak Tadı said...

Sevgili Zinnur,
Bu tatlıları görüp ve yorumu okuyan arkadaşlar bence tatlıyı hemen deneyecekler ve Gül kokusunu sevmeyenler birden sevdiklerinin farkına varacaklar DİLEK ve senin sayende..Ellerine sağlık,afiyetler olsun..

Kandilin mübarek olsun..Güzel bir hafta sonu diliyorum..Sevgiyle kalın..

3/30/2007 08:09:00 AM  
Anonymous Anonymous said...

Ne kadar cezbedici renk ve resimler bunlar canım....Ben de yazları bahçemdeki kırmızı kokulu güllerden gül şerbeti yapıyorum ve sıcak yaz günlerinde soğuk olarak çok güzel serinletiyor.ellerine sağlık.gülsevenler için çok güzel bir tarif....selamlar...sevgiler....

3/31/2007 04:25:00 AM  
Blogger limoncicegi said...

Doğru tespit etmişsin, ben de pek gülsevmem. Bunun nedeni, üçükken güzel yapılmamış gül reçelleri olabilir, ucuz gül suları olabilir... Ama güllü şarkılara bir diyeceğim yok.

gül döktüm yollarına
gel beraber deli olalım
gel gündüzle gece olalım :))

4/03/2007 01:34:00 AM  
Blogger zinnur said...

Sevgili Gul, ismine uygun olarak sen de gul sevenlerdensin sanirim. Ben de senin kandili gec de olsa kutlar ve yorumun icin cok tesekkur ederim.
Sevgiler,

4/03/2007 09:22:00 AM  
Blogger zinnur said...

Rica ederim Leyla'cigim, eger yardimci olduysam ne mutlu bana :)

4/03/2007 09:23:00 AM  
Blogger zinnur said...

Serinmavi, kimbilir ne guzel oluyordur. Istanbul'da Daruzziyafe isimli bir lokantada, sicak bir yaz gunu kusburnu ve cilek serbeti icmistim. Lezzeti ve serinleticiligine ilaveten kokusuyla da cok hosumuza gitmisti bu serbet olayi, ve bunlar varken niye kolali icecekler tuketiyoruz diye sormustuk kendimize. Gul serbeti bu saydiklarimdan da daha guzel oluyordur eminim. Ellerine saglik.
Sevgiler,

4/03/2007 09:27:00 AM  
Blogger zinnur said...

Limon cicegi, oyle olsun. O zaman gul yeyip icmesek de gulden konusalim bol bol :)

A.H. Tanpinar'dan "Bir gül bu karanlıklarda" mi desek, B. Necatigil'den "Solgun bir Gul Oluyor Dokununca" mi, ya da Y. K. Beyatli'dan "Zil, Sal ve Gul" mu? Hele gul ve bulbul edebiyatina hic girmeyelim, sabaha kadar bitmez, bizim sinirlarimizi da tasar, Acem illerinde buluruz kendimizi.

Sevgiler,

4/03/2007 09:37:00 AM  
Anonymous Anonymous said...

Sevgili Zinnur ,

uzun zamandır yazamasam da yaptıklarını ilgiyle izliyorum,
konu gül olunca ben de birşeyler yazmasam olmazdı.
Acem illerine gitmeden gül ile bülbülü kısa bir dörtlükle anmalıyız derim.

Gül gül dedi , bülbül güle
Gül gülmedi gitti.
Bülbül güle, gül bülbüle
Yar olmadı gitti.


Sevgiler

4/03/2007 01:54:00 PM  
Blogger zinnur said...

Sevgili Meliha, uzun zamandan sonra senden bir yorum almak ne guzel! Iyi ki acilmis bu gul sohbeti. Haklisin, bizden ornekler verilmeden Acem illerine gitmek dogru olmaz. O zaman bir tane de Divan siirinden ornek olsun. Fuzuli'nin zannediyorum bu dizeler.

"İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
Gül budağının mizacına gire kurtara su"

Sevgiler,

4/04/2007 08:39:00 AM  

Post a Comment

<< Home