Cocuklarla Degisen Hayat
Gelincik Tarlasi'nin Burcu'su bana cocuklarimla hayatimda olan degisiklikleri sormus. Buyuk kizim birkac gun sonra 15 yasinda olacak. Ondan onceki hayatimizi hatirlamakta bile biraz gucluk ceker gibiyim ama sanirim durumumuz bircogunuzun yazdiklarindan farkli degildi. Daha duzenli ve temiz bir evimiz, farkli onceliklerimiz vardi. Daha cok sinema ve tiyatroya gider, daha fazla kitap okur ve kendimize daha fazla zaman ayirirdik. Mesleklerimiz daha oncelikliydi hayatimizda. O kadar cok vaktimiz vardi ki simdikine kiyasla, ne yapacagimizi bilemeyip s1k1ld1g1m1z zamanlar bile olurdu.
Zeynep, cocuk sahibi olup olamayacagimizi bilemedigimiz ve cocuksuzlugu bir yasam bicimi olarak --dogrusu pek de uzulmeden-- kabul ettigimiz bir zamanda hayatimiza girdi. Pek cok yeni anne gibi ben de cocuk bakimi ile ilgili elime ne gecerse okudum. Okuduklarimin ve gencligimin etkisiyle bol bol ukalalik ettim etrafimdakilere. En yakinimdakileri ve beni sevenleri uzdum o donemde. Hircinligimin sebebi, cocuk bakimiyla ilgili olarak bildigimi iddia ettigim bir suru seye ragmen aslinda kendimden kopan bu minicik varlikla ilgili korkularimdi. Onun aglamasi, gaz sancilari cekmesi, uyuyup da uykusundan kalkmayabilecegi olasiligi ya da sutumun yetmeyecegi dusuncesi beni korkutuyor ve o zamana kadar tatmadigim acilar cekmeme neden oluyordu. O sinirli halimle gaz sancilariyla saatlerce agladiginda ona yardimci olamiyor, esimle annemin kucaklarinda daha cabuk sakinlestigini gordukce daha da hircinlasiyordum. Zeynep uc aylikken annemi Turkiye'ye yolcu ettik. Esim annemi havaalanina goturdugunde belki de ilk defa bebegimle evde yalniz kaldim. O gun Zeynep'in cok siddetli bir gaz sancisi vardi ve o kucagimda avazi ciktigi kadar aglarken bir yandan onu rahatlatmaya calistigimi, bir yandan da caresizlikten onunla birlikte hungur hungur agladigimi hatirliyorum.
Gecmis gun, sonra annemsiz ne zorluklar cektim hatirlamiyorum ama minicik Zeynebim bana kendisine nasil bakmam gerektigini hicbir kitaptan ogrenilemeyecek bir sekilde ogretti. Beceriksizliklerimi yuzume vurmadi, ufacik gulucuklerle, agucuklarla beni s1k s1k odullendirdi. Bana hal diliyle anlatti ki ben ne kadar rahat ve huzurlu olursam, o da o kadar mutlu oluyor. Ondan ogrendiklerimle 3 yil sonra Mehmet'i kollarima aldigimda cok daha rahattim. Ilk dogum sonrasinin acilarini, korkularini Mehmet'le hic yasamadim desem yeridir. (Zaten vaktim de yoktu galiba) Mehmet hemen hic gaz sancisi cekmedi, hem de ilk lohusaligimdaki gibi yedigime dikkat etmedigim halde... Simdi geriye donup baktigimda iyiden iyiye inaniyorum ki, Zeynep'cigimin o sancilari cekmesinin bir nedeni de benim o zamanki ruh halimdi.
Zeynep'in bana ogrettikleri burda bitmedi tabii ki. Yillar icinde ondan bircok baska sey daha ogrendim. Insanin ilk denemesinde basarisiz oldugu bir konudan kacmayip uzerine gitmesinin ve azimle calismasinin o konuda dogustan yetenekli olmasindan cok daha etkili oldugunu mesela... Aci cektigi anlarda ona aci cektiren seyi ortadan kaldirmak icin icimden tasan dayanilmaz istegi bastirip, acisini onunla birlikte kucaklamam gerektigini; biraz daha buyuyup acilarini artik benimle (ya da baska biriyle) paylasmak istemediginde buna anlayis gosterebilmeyi... Bu liste boylece uzar gider.
Oglum Mehmet bir ates burcu olarak (su burcu olan) bana hic benzemedigi icin belki de egitimime en buyuk katki ondan geldi. Analizci bir yapim oldugu icin, insan iliskilerinde birbirini anlamak hep cok onemli olmustur benim icin. Mehmet'i anlamak ise benim icin hep zor oldu ve cok gayret gerektirdi. Onun sayesinde yavas yavas bu anlama gayretinden vazgeciyorum galiba; sevgi anlamayi da gereksiz kiliyor bir yerde.
Hic ummadigim bir zamanda bir hediye olarak hayatimiza giren Rana ise yeni egitmenim. O da bana pek benzemiyor. Herseyi denemek isteyen, insanlari cok seven, sokulgan ve hayat dolu bir cocuk. O elimden tutup beni pesisira surukledikce, normalde yapmaya cesaret edemeyecegim bir suru seyi yapacagim ve yepyeni seyler ogrenecegim kesin.
Uzun lafin kisasi, cocuklu yasamin hayatlarimiza getirdigi bir suru degisiklik var; ama bunlarin en onemlisi bence cocuklarimizin bizi nasil degistirdikleri. Sunu itiraf etmek gerek ki, sevgiyle ogrenilen dersler insana bir omur boyu gidiyor. Ben bu annelik okulunda biraz tokezlenerek giden bir ogrenciyim aslinda, ve boyle oldugumu cocuklarimdan hic gizlemeye calismadim. Hata yaptigimda ozur diledim, insani zaaflarimin oldugunu hep dile getirdim. Onlar da sanirim beni hatalarimla kabul edip sevdiler; belki bu ozelligim daha iyi arkadas olmamiza yardimci oldu ve bircok cocugun anneleriyle paylasmadigi konulari benimle paylastiler. Umarim bu iliskimiz hep boyle devam eder ve yasadigim surece hayatimin parcasi olurlar.
Zeynep, cocuk sahibi olup olamayacagimizi bilemedigimiz ve cocuksuzlugu bir yasam bicimi olarak --dogrusu pek de uzulmeden-- kabul ettigimiz bir zamanda hayatimiza girdi. Pek cok yeni anne gibi ben de cocuk bakimi ile ilgili elime ne gecerse okudum. Okuduklarimin ve gencligimin etkisiyle bol bol ukalalik ettim etrafimdakilere. En yakinimdakileri ve beni sevenleri uzdum o donemde. Hircinligimin sebebi, cocuk bakimiyla ilgili olarak bildigimi iddia ettigim bir suru seye ragmen aslinda kendimden kopan bu minicik varlikla ilgili korkularimdi. Onun aglamasi, gaz sancilari cekmesi, uyuyup da uykusundan kalkmayabilecegi olasiligi ya da sutumun yetmeyecegi dusuncesi beni korkutuyor ve o zamana kadar tatmadigim acilar cekmeme neden oluyordu. O sinirli halimle gaz sancilariyla saatlerce agladiginda ona yardimci olamiyor, esimle annemin kucaklarinda daha cabuk sakinlestigini gordukce daha da hircinlasiyordum. Zeynep uc aylikken annemi Turkiye'ye yolcu ettik. Esim annemi havaalanina goturdugunde belki de ilk defa bebegimle evde yalniz kaldim. O gun Zeynep'in cok siddetli bir gaz sancisi vardi ve o kucagimda avazi ciktigi kadar aglarken bir yandan onu rahatlatmaya calistigimi, bir yandan da caresizlikten onunla birlikte hungur hungur agladigimi hatirliyorum.
Gecmis gun, sonra annemsiz ne zorluklar cektim hatirlamiyorum ama minicik Zeynebim bana kendisine nasil bakmam gerektigini hicbir kitaptan ogrenilemeyecek bir sekilde ogretti. Beceriksizliklerimi yuzume vurmadi, ufacik gulucuklerle, agucuklarla beni s1k s1k odullendirdi. Bana hal diliyle anlatti ki ben ne kadar rahat ve huzurlu olursam, o da o kadar mutlu oluyor. Ondan ogrendiklerimle 3 yil sonra Mehmet'i kollarima aldigimda cok daha rahattim. Ilk dogum sonrasinin acilarini, korkularini Mehmet'le hic yasamadim desem yeridir. (Zaten vaktim de yoktu galiba) Mehmet hemen hic gaz sancisi cekmedi, hem de ilk lohusaligimdaki gibi yedigime dikkat etmedigim halde... Simdi geriye donup baktigimda iyiden iyiye inaniyorum ki, Zeynep'cigimin o sancilari cekmesinin bir nedeni de benim o zamanki ruh halimdi.
Zeynep'in bana ogrettikleri burda bitmedi tabii ki. Yillar icinde ondan bircok baska sey daha ogrendim. Insanin ilk denemesinde basarisiz oldugu bir konudan kacmayip uzerine gitmesinin ve azimle calismasinin o konuda dogustan yetenekli olmasindan cok daha etkili oldugunu mesela... Aci cektigi anlarda ona aci cektiren seyi ortadan kaldirmak icin icimden tasan dayanilmaz istegi bastirip, acisini onunla birlikte kucaklamam gerektigini; biraz daha buyuyup acilarini artik benimle (ya da baska biriyle) paylasmak istemediginde buna anlayis gosterebilmeyi... Bu liste boylece uzar gider.
Oglum Mehmet bir ates burcu olarak (su burcu olan) bana hic benzemedigi icin belki de egitimime en buyuk katki ondan geldi. Analizci bir yapim oldugu icin, insan iliskilerinde birbirini anlamak hep cok onemli olmustur benim icin. Mehmet'i anlamak ise benim icin hep zor oldu ve cok gayret gerektirdi. Onun sayesinde yavas yavas bu anlama gayretinden vazgeciyorum galiba; sevgi anlamayi da gereksiz kiliyor bir yerde.
Hic ummadigim bir zamanda bir hediye olarak hayatimiza giren Rana ise yeni egitmenim. O da bana pek benzemiyor. Herseyi denemek isteyen, insanlari cok seven, sokulgan ve hayat dolu bir cocuk. O elimden tutup beni pesisira surukledikce, normalde yapmaya cesaret edemeyecegim bir suru seyi yapacagim ve yepyeni seyler ogrenecegim kesin.
Uzun lafin kisasi, cocuklu yasamin hayatlarimiza getirdigi bir suru degisiklik var; ama bunlarin en onemlisi bence cocuklarimizin bizi nasil degistirdikleri. Sunu itiraf etmek gerek ki, sevgiyle ogrenilen dersler insana bir omur boyu gidiyor. Ben bu annelik okulunda biraz tokezlenerek giden bir ogrenciyim aslinda, ve boyle oldugumu cocuklarimdan hic gizlemeye calismadim. Hata yaptigimda ozur diledim, insani zaaflarimin oldugunu hep dile getirdim. Onlar da sanirim beni hatalarimla kabul edip sevdiler; belki bu ozelligim daha iyi arkadas olmamiza yardimci oldu ve bircok cocugun anneleriyle paylasmadigi konulari benimle paylastiler. Umarim bu iliskimiz hep boyle devam eder ve yasadigim surece hayatimin parcasi olurlar.
17 Comments:
zinnur'cugum, öncelikle senin ve ailenin yeni yilini kutlar 2006'inin positiv ve hepimiz icin hayirli bir yil olmasini temenni ederim.
ne guzel anlatmisin, senin yazi dilini cok begeniyorum. yazilarini hep cok severek okuyorum. buarada mutlaka soylemeliyim, cocuklarin cok tatli, ne kadar gururlansan az bence, allah bagislasin. ayrica seni kutluyorum, 3 farkli dönemi birden yasiyorsun. bunun hic kolay olmadigini tahmin edebiliyorum. hep diyorum, ben bazen 1 cocuklan ugrasmakten yoruluyorum...benim kizim henuz 8 yasinda, onun 15 yasindaki halini hic dusunmek istemiyorum simdiden.
zinnur'cugum, cok nadir yorum biraksamda, sitene sik sik ugrayip sizleri ziyaret ediyorum. seni bahsetigim gibi cok taktir ediyorum. yaptigin pastalar inanilmaz hos, ve cok profesyonel gorunuyorlar. hepsi ayri guzel, ellerine saglik.
sevgilerimle
nese sahin
zinnur'cugum nekadar duygulanarak okudum yazini.kah duygulandim ,kah kendi halim geldi gozumun onune.benimde 13unu bitirmek uzere olan kizim ve 8 yasindaki oglumu buyuturken tek basima yasadiklarim aklima geldi.allah cocuklarimizi bizlere bagislasin.
simdilerde ise onlarla arkadas olabilme cabalarimiz bosa cikmaz ins.
hayatimizda iyiki varlar.
siteni herzaman severek okuyup takip ediyorum.pastalarin cok basarili,merak ettigim sey, pastacilik uzerine egitim aldinmi?
2006 yilin hepimize saglik,mutluluk ve huzur getirmesini dilerim.
hersey gonlumuzce olsun...
sevgilerimle,
emel
Sevgili Zinnur,çocuk büyütürken hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız.Ben anladım ki,onlarca kitap okumama rağmen,hiç bir kitap,ayrıca hiç bir dr.anne çocuk ilişki sinde fazla etkili olmuyor.Doğanın ritmi belirliyor her şeyi.Ben de2.çocukta daha rahattım.Çocuklarının hep iyi günlerini görmen dileğiyle.
Sevgili Zinnur, ne güzel anlatmissin.
Benim oglusum büyük degil onun icin tecrübelerim sadece 3 yilla sinirli fakat senin gibi daha tecrübeli bir annenin yazdiklari bu güzel seylerimi okumak cok hosuma gitti.
Son paragrafini okurken sevindim. Kendi adima umut isigi gördüm:) Insallah ben de IFE ile senin cocuklarinla oldugu gibi güzel bir iliski kurarim. Ben de IFE'ye karsi "mükemmel bir anne" olmak yerine oldugum gibi olmayi amacliyorum, hatalarimi simdilik onunla sinirli da olsa babasiyla paylasiyorum. Minnacik IFEmden ben de özür diliyorum;) Insallah bizde de ise yarar! Anne baba cocuklari ile büyürmüs. Insallah düser kalkardan cok fazla yara bere almadan büyürüm!
Sevgiler
Merhaba, zevkle okudum yazınızı. Çocuklarınızla ne kadar gurur duysanız azdır. İyi Bayramlar dileklerimle, sevgiler.
Sevgili Zinnur,şimdi aklıma geldi.Bebeklik çağı geçtikten sonra anne ve çocuk eğitimi ile ilgiliAÇEV in (Anne Çocuk Eğitim Vakfı)semineri var.Ayrıca baba destsk programı var.Biz küçük oğlum 4-5 yaşında iken bu eğitimi almıştık.Küçük çocuğu olanlara yol gösterici olabilir.İlgilenenlere vakfın tlf.nu verebilirim.Tekrar sevgiler.
Nese, ben de senin yeni yilini kutlar ve nazik yorumun icin tesekkur ederim.
Dedigin gibi cok farkli yaslarda cocuklari olmanin zorluklari var. S1k s1k en kucugun ablasiyla agabeyinin etkisiyle "cok hizli buyuyeceginden" endiseleniyorum. Ote yandan otuzlu yaslarinda, hatta belki daha da once onunla olamayabilecegimizi dusununce Zeynep ve Mehmet'in ona destek olacaklarini bilmek icimi rahatlatiyor.
Sevgili Ipek, ben de senin yazdiklarini okurken cok duygulandim. Umarim Deniz'e hep simdi oldugu gibi yakin olursunuz.
Sevgili Emel,
Cocuklarimizla ilgili dileklerine gonulden katiliyorum. Yeni yil sana da ailenle birlikte saglik ve mutluluk getirsin dilerim. Bu arada Emel'cigim, cok istememe ragmen pastacilik uzerine egitim almadim. Aslinda eksigim cok. Mesela simdiye kadar hic elde milfoy hamuru yapmadim, ya da ne bileyim pastalari kaplamak icin seker hamuru hazirlamadim. Ama iyi bir kitap ve deneme yanilma yoluyla daha uzun zaman alsa da sonuca gidilebilecegini dusunuyorum.
Sevgilerimle,
Sevgili Munevver,
Gercekten her cocugun ihtiyaci farkli, ve ona yardimci olmak icin okunacak en iyi kitap cocugun kendisi herhalde.
Sana da cocuklarin ve sevdiklerinle guzel gunler dilerim. Ayrica 2. yorumunda verdigin bilgiler icin tesekkurler.
Sevgili Dilek,
Ben de senin IFE'yle guzel iliskini begenerek izliyorum. Yillar acisindan daha tecrubeli bir anne oldugum dogru ama, yine de hemen her gun cocuklarla ilgili bocaladigim olaylarla karsi karsiya kaliyorum. Bu annelik okulunda ogrencilik galiba mezara kadar suruyor:) Umarim caresiz acilarini gormeyiz, en zor sinav da o olsa gerek.
Tesekkur ederim Annelog. Ben de sizin bayraminizi kutlarim.
Sevgiler,
Zinnurcugum,
ne guzel anlatmissin annelik macerani. Bense anneme cikardigim zorluklari dusundukce gozpinarlarim dolu dolu okudum. Anne degilim ve cocuk sahibi olmakla ilgili endiselerimin bir kismini da senin yazinda yanitlanmis buldum.
Ictenlikle ailenin ve senin Yeni Yilinizi ve Kurban Bayraminizi tebrik ederim.
Hande, MI
Yazını çok duygulanarak okudum. Hepimizin yaşadığı şeyleri çok güzel ifade etmişsin. bende çocuk eğitimi ile ilgili çok kitap okudum ama senin de yazdığın gibi aslında çocuklar bizi eğitiyor. Her çocuk ayrı bir karakter oynuyor ve bizim de ona göre davranmamız gerekiyor.
Çocuklarınla, sevdiklerinle nice mutlu yıllar, iyi bayramlar...
Sevgili Hande,
Anne olmak gercekten bir cok acidan zor bir is ama --su anda cocuklarimin olmadigi bir yasami dusunemememi bir yana birakarak-- sadece kisisel gelisimim acisindan ve kendi adima diyebilirim ki, anneligin beni getirdigi yeri seviyorum. Cekingen yapida bir insanim, cocuklarim kadar beni o daracik rahatlik cemberimin disina ceken kimse olmadi. Ve sanirim o cemberin disina cikabildigim olcude buyudum yillar icinde. Ama tabii hayat herkese farkli bicimlerde sunuyor bu imkani; bana sundugu yol benim icin en iyi olaniydi diye dusunuyorum kendimce.
Ben de senin yeni yilini ve Kurban bayramini kutlarim.
Sevgili Ozlem, ben de senin Kurban Bayramini ictenlikle kutlarim. Umarim bu bayramda sevdiklerinle birlikte olur ve kutlama mesajinda soylediklerini yasarsin.
Sevgili Hulya, yorumun icin tesekkur ederim. Ben de senin yeni yilini ve Kurban bayramini kutlar, sevdiklerinle birlikte guzel gunler dilerim.
Post a Comment
<< Home