Tuesday, March 28, 2006

Zeynep'in Kurabiyeleri

Zeynep bu kurabiyeleri yapali cok oldu. Kendisine resim cekmek ve glazuru s1kacag1 kagit torbayi yapmak disinda yardim etmedim. Yukarda gordugunuz resmi bile kendisi tasarladi. Ama sira tarif hakkinda bir seyler yazmaga gelince tembellik etti ve isin bu kismi bana kaldi. Malzeme listesinde Turkiye'de bulunmayan yogunlastirilmis sut oldugu icin tarifini vermeyecegim ama, cikolata dolgusuyla kurabiye yapma fikri, herhangi bir cikolatali kurabiye tarifine uygulanabilir. Ozellikle firindan ciktiktan sonraki bir kac saat icinde yenirse icindeki cikolata hala erimis halde oluyor. Biz burada Hershey's Kisses olarak bilinen cikolatalardan kullandik. Pillsbury'nin bir kitapciginda buldugumuz tarifin aslinda sade cikolatali Hershey's Kisses kullaniliyordu ama gorsel olarak daha cekici olacegi dusuncesiyle beyaz-sade cikolatali cesidini tercih ettik. Siz daha da guzelini yapmak isterseniz kaliteli bir beyaz ya da bitter kuverturden parcalar kullanabilirsiniz.

Yapim asamalarini kisaca ozetleyecek olursak, Zeynep once kurabiye hamurunu hazirladi. Hamur bir yanda bekler ve firin isinirken, Rana'nin yardimiyla minik cikolatalarin ambalajlarini actilar. Tabii Rana'nin iki yonlu gayretleriyle gereken miktarda cikolata ambalaji acmalari epey surdu. Sonra Zeynep hamurdan ceviz buyuklugunde parcalar kopardi, parcayi avucunda oval hale getirip ortasina bir tane cikolata koydu, ve hamuru cikolatanin etrafinda kapatti.

Top haline getirip hafif yaglanmis firin tepsisine aralikli sekilde dizdi. Onceden isitilmis firinda ancak hamurun ustu tutacak kadar pisirdi. (Bu kurabiye yumurtasiz bir hamurla yapiliyor.)

Kurabiyeler soguduktan sonra ise erimis beyaz cikolata ile gonlunce susledi. Bazilarina isimlerimizin basharflerini yazdi.

Bize de sadece afiyetle yemesi ve "Ellerine saglik, Zeynep!" demesi kaldi.

Sunday, March 26, 2006

Yukarda kotu bir resmini gordugunuz pastayi arkadasim Ayse ile arkadaslarimiz Saziye ve Ali'nin dugunu icin yaptik. Icini ben, son krema katini ve cicekle suslemesini ise Ayse yapti. Pastanin katlar halinde insasinda ve dekorasyonunda kizim Zeynep bize yardim etti. Maalesef isik durumu uygun olmadigindan cektigim resimler birbirinden kotu cikmis. Neyse ki aramizda profesyonel bir fotografci da vardi ve onun cektiklerinden gayet umitliyim. Elime gecer gecmez sizlerle paylasacagim.

Pastamiz 5 katliydi. Ek olarak mutfakta kesilmek uzere 6. bir pasta yapmistim ama sonucta ona ihtiyacimiz olmadi. Yumurta akiyla yapilan beyaz kek katlarinin arasina hem bir cesit limon peltesi (lemon curd), hem de --burda buttercream dedikleri-- yumurta sarisi pisirilerek yapilan tereyag bazli bir krema koydum. Disi icin ise beyaz cikolata ve krem peynirli farkli bir krema kullandim. Pastamizi ahududu sosuyla servis yaptik. (Sozu gecen tariflerin hepsi Rose Beranbaum'un Cake Bible kitabindan alindi. Bu kitap olmasa kendini bilmeden dugun pastasi yapmaga kalkisan bencileyin amatorlerin hali nice olurdu, hic bilemem.) Pastamiz kendi turu icinde degerlendirildiginde oldukca lezzetliydi ama keske disarda biraz daha uzun sure kalmis olsaydi! Buzdolabindan ciktiktan sonra oda sicakliginda 6 saat kremanin tam olarak yumusamasina yetmedi. Bir iki saatimiz daha olsaydi, tam olmasi gereken kivama gelecekti.

Dugun pastasi yapimi oldukca yorucu bir surec. Hele boyle bir pastanin ortaya cikardigi daginiklik ve bulasik, akillara durgunluk verecek boyutlarda... Her yapisimda "bu son!" demekle beraber, icin icin hic de boyle olmayacagini biliyorum. Cunku hem her defasinda cok sey ogreniyorum, hem de boyle bir pastayi ortaya cikarmanin getirdigi gerginlik ve stres uzun vadede bagimlilik yapiyor galiba. Saka bir yana, evlenen arkadaslarimiza bu mutlu gunlerinde verebilecegim daha guzel bir hediye dusunemiyorum. Her ne kadar su an yakin bir gelecekte benzer boyutlarda bir pasta daha yapmayi dusunemesem bile eminim ki birkac aylik kendine gelme surecinden sonra bu tatli cilginliga yine kalkisacagim.


Sunday, March 12, 2006

YE-8: Saray Mutfagindan Lezzetler

Gulsen'in evsahipligini yaptigi YE-8'in konusu Saray Mutfagindan Lezzetler... Bu guzel konu secimi icin kendisine tesekkur etmek istiyorum once. Konu belirlenir belirlenmez aklimdan tuzlusuyla tatlisiyla onu askin tarif gecti. Ama heyecanim yatisip bu aralar baska sorumluluklarim da oldugunu hatirlayinca yapmayi dusundugum tuzlulardan hayiflanarak vazgectim. Dun bloglar arasinda gezinirken Ev Cini'nin vazgectiklerimden Sahanda Soganli Yumurta'yi yaptigini gorunce sevindim. Yapamadiklarim listesinde Vedat Basaran'in Osmanli mutfagindan gunumuz icin yorumladigi Sakizli Tavuk Sarma da vardi. Bu tarifle birkac yil once Saveur dergisinde yilin 100 lezzetinden biri secildiginde tanismistim, o zamandan beri aklimda olmasina ragmen hala yapamadigim yemeklerdendir.

Gelelim saray tatlilarina, yani Bizim Pastane'nin ilgi alanina. Sure kisitli olunca maalesef tatlilar arasinda da bir secim yapmak zorunda kaldim. Mesela cok arzu ettigim halde Saray Lokmasini deneyemedim. Asure ve Ayva Tatlisi gibi bazi saray lezzetlerinin tariflerini onceden Bizim Pastane'de verdigim icin listeme almadim. Hazirladiklarimin hemen hepsi bildigimiz tatlar; kimisini daha once hic yapmadigim icin, kimisini sunumunun ozgunlugu, bazisini da Osmanli Saray mutfagini iyi temsil ettigini dusundugum icin sectim. Her zamanki gibi bu isi de sona biraktigim icin gectigimiz iki gun --her seyi ufacik porsiyonlarda yaptigim halde-- mutfagimiz saray lezzetleri ile doldu tasti. Tatlilari mumkun oldugunca eskiden yapilis sekillerine sadik kalarak, isin kolayina kacmadan hazirlamaga calistim. Bu iki gun benim icin cok faydali ve ogretici bir surec oldu. Biraz ondan, biraz bundan derken alti tatli birden denemisim. Cogunuzun zaten bildigini dusunerek bazilari icin tarif vermedim; eger istek olursa onumuzdeki gunlerde tarifleri de eklerim.

Fistikli Keskul
Keskul cogunlukla disarda yedigimiz bir tatli. Yillar once evde yapmaga calistigimda fistiklari muhallebinin icinde biraktigim icin olmasi gereken puruzsuz dokuyu yakalayamamistim. Bu seferki denemem yuzumu guldurdu; hem de birkac farkli bakimdan. Bir kere hazir pirinc unu kullanmak yerine pirincten subye hazirladim. Sonra vanilya esansi da dahil olmak uzere ne suni tatlandirici, ne de renk boyasi kullandim. Tahmin ediyorum ki, keskulun yillar once saray mutfaginda yapilisi da benim yaptigim seklinden pek farkli degildi. Sonuc bence cok guzeldi; dogal ve hafif bir sam fistigi aromasi, latif ucuk yesil bir renk ve ne cok koyu ne de sulu olan puruzsuz bir kivam... (Tarif Ayla Esen Algar'in Classical Turkish Cooking kitabindan uyarlandi.)
  • 2/3 bardak suyun icinde bir gece islanmis 1/3 bardak pirinc
  • 1 bardak tuzsuz, kabuksuz antep fistigi
  • 2/3 bardak seker
  • 3 bardak sicak sut
  • 1 1/3 bardak sut arti 2/3 bardak cig krema karsimi

Geceden islanmis pirincinizi mutfak robotunda puremsi hale gelinceye kadar cekin. Tulbentle kaplanmis suzgece dokun ve bekletin. Fistiklari 2 yemek kasigi seker ile hemen hemen toz haline gelinceye kadar cekin. (Arada durdurup karistirarak 2-3 dakikanizi alacak bu islem.) Sutun bir bardagini katin ve biraz da oyle cekin. Iki kat tulbent dosenmis suzgecinizi bir mufak kabinin uzerine yerlestirin, fistikli sutu tulbentin icine dokun. Tulbentin uclarini toplayip bir bohca yapin ve bu bohcayi kuvvetlice s1karak icinde kalan sutun alttaki kasenin icine akmasini saglayin. Kalan sicak sutle bu islemi bir daha tekrarlayin. (Tulbentin icinde kalan fistiklari artik kullanmayacaksiniz.) Fistikli sutunuze kalan sut, krema ve sekeri ekleyin ve bu karisimi kaynama noktasina getirin. Birkac kasigini beklettiginiz pirincli suyunuzun uzerine koyup karistirin. Sonra bunu ince bir serit halinde kaynayan fistikli sutun icine dokerken bir yandan karistirmaya devam edin. Hemen hemen devamli karistirarak 15-20 dakika pisirin. Kaynamaga baslayip arzu ettiginiz koyuluga geldiginde atesten alin, kaselere paylastirip sogutun. Tarifte kaselere bosaltilirken de suzulmesi soyleniyordu ama ben gerek duymadim. (4-6 porsiyon)


Kuru Incir Dolmasi

Kucukken bugun cocuklarin cokca tukettikleri sekerler yerine leblebiyle kuru uzum, badem doldurulmus kayisi kurusu ve ceviz doldurulmus kuru incir yerdik. Bu guzel tatli cocukluk gunlerimi hatirlatti bana. Yanina kaymak da eklerseniz muhtesem oluyor. (Tarif Ayla Esen Algar'in Classical Turkish Cooking kitabindan alinmistir.)
  • 170 g kuru incir
  • 3 1/2 bardak su
  • 1/2 bardak kadar cekilmis ceviz
  • 1/4 bardak seker
  • 3/4 tatli kasigi limon suyu
  • Arzu edilirse kaymak
Incirlerin sap kisimlarini kesin. Uzerlerine suyu ilave edip, hafif ateste yumusayana kadar 25 ila 30 dakika pisirin. Incirleri suzgecli kasikla alin ve suyunu saklayin.

Incirlere zarar vermeden agizlarini dikkatlice acin ve iclerini cekilmis cevizle doldurun. Incirden artan suya sekeri ekleyin ve orta ateste sekerin erimesini saglayin. Elde ettiginiz surubu 1-2 dakika hafif koyulasincaya kadar kaynatin. (Gerekirse su ekleyebilirsiniz.) Limon suyunu ekleyin ve surubu incirlerin uzerine dokerek, arzu edilirse kaymakla beraber servis yapin.

Kaymakli Kayisi Tatlisi

Kayisi tatlisinin tarifi bir cok Turkce yemek blogunda verildigi icin burada tekrarlamayacagim. Elimin altinda kaymak olmadigi icin onun yerine mascarpone kullandim. Hem goze, hem damaga hos gelen bir tatli oldu. (Tarif Ayla Esen Algar'in Classical Turkish Cooking kitabindan alinmistir.)
  • 170 g oz kuru kayisi
  • 1/4 bardak seker
  • 3 1/2 bardak su
  • 3/4 tatli kasigi limon suyu
  • 1/2 bardak kadar cirpilmis cig krema, mascarpone ya da kaymak
  • Suslemek icin cekilmis findik
Eger kayisilariniz cok kuru ise bir kac saat islatmanizda yarar var. Yok degilse bu islemi atlayabilirsiniz. Sekeri suda eritin ve kaynama noktasina getirin. Kayisilarinizi ekleyip tencerenizin agzini kapatin ve yavas ateste 25 ila 30 dakika pisirin. Bu sure sonunda yumusamis olan kayisilarinizi suzgecli kasikla suruptan cikarin ve sogutun. Surubu 1 dakika kadar kaynatin (bu arada surup koyulasmis olmali), limon suyunu ekleyin ve altini kapatip sogumaga birakin.

Kayisilarin agzini hafifce acin ve iclerini goze gorunecek sekilde kaymak, krema ya da mascarpone ile doldurun. Servis tabagina yerlestirin. Uzerlerine surubundan gezdirin ve cekilmis fistik ile susleyerek servis yapin.

Safranli ve Fistikli Saray Helvasi

Bu helvanin yapimi talihsiz bir zamana denk geldi. Yetisilmesi gereken baska seyler vardi ve ocagin alti helva yagini salmaya baslamadan kapatildi. Bu nedenle tadi kotu olmasa da, bence saray helvasi olarak anilmaga hak kazanmadi. Hatta nerdeyse resmi bile buraya konulmayacakti ama Osmanli sarayinin tatlicilar teskilatina adini veren helva, saray mutfagindan lezzetler arasinda temsil edilmese olmazdi.

Buz Kasede Hosaf

Buz kaseyi daha once Ev Cini de yapmis ve asamalari resimlemis. Iletisine bu linkten ulasabilirsiniz.

Osmanli saray mutfaginin ciceklerle meyvalari birlestiren birbirinden guzel hosaflarindan birini yapmak isterdim ama elimin altinda ne gul ve menekse yapraklari vardi, ne yasemin tomurcuklari... Durum boyle olunca bari bildigimiz hosafi saray usulu sunayim dedim. Rivayete gore, Osmanli sarayinda hosaf, icine buz parcalari atarak tadini ve goruntusunu bozmamak icin kendi suyu dondurularak yapilan kaseler icinde sunulurmus. Iki denememde de kaselerim yapim asamasinda parcalandi. Bundan yuzlerce yil once derin dondurucular yokken, nasil hosaf suyu dondurulurdu diye hayretler icinde kaldim. Vazgecmektense, buzdan kase yapmaya karar verdim. Bu bile o kadar kolay olmadi. Ugrasmami goren esim de bu projeye el atti; birkac basarisiz deneme sonunda birer kase yapabildik. Yukardaki onunki, asagidaki resimde gorunen daha kalin kenarlisi ise benim yaptigim. Buz kasemi yapmak icin once ufak bir kaseye biraz su doldurup dondurdum. Sonra icine daha kucuk bir kaseyi oturtup iki kase arasinda kalan boslugu su ile doldurdum ve dondurdum. Tabii suyun havalandirmasini onlemek icin kucuk kaseyi bir agirlikla yerine sabitlemek gerekti. Yurdaer'in teknigi daha farkliydi, o bant kullanarak hile yapti :) Iki tanecik buz kase yapmak icin ailece seferber olduktan sonra bir ziyafet sofrasini donatacak kadar buz kase yapmak dusuncesi bana inanilmaz geldi.


Bulbul Yuvasi

Sutlu ve meyvali saray tatlilarindan denemeler yapip saray mutfaginda en muhtesem halini alip, gunumuze kadar gelen baklava cesitlerini ihmal etmek tabii ki olmazdi. El becerilerim arasinda baklava hamuru acmak olmadigi icin ister istemez hazir baklava hamuru kullanarak Bulbul Yuvasi yapmaya calistim. Serbetli tatlilarla aram cok iyi olmadigi icin ne kadar basarili oldugumu bilemiyorum, fakat yapiminin normal tepsi baklavasindan daha eglenceli oldugunu soyleyebilirim.


Sunday, March 05, 2006

"Finansci" Keki Nasil Bir Sey?

Fransiz mutfaginda adi Finansci olarak cevrilebilecek bir minik kek turu var. Yumurta aki bazli bu keklerin bu adi neden aldiklariyla ilgili teoriler cesitli ama benim aklima en yatani geleneksel olarak kucuk dortgen kaliplarda pisirildiklerinden altin kulcelerini hatirlatmalari oldu. Son aldigim uc yemek kitabinda da "Finansci" tariflerine rastlayinca iyice meraklandim ve denemeye karar verdim. Bu kekciklerin turlu cesitlemeleri var, ama bendeki tariflerin ortak yanlari badem tozu ve kahverengilestirilmis tereyagi icermeleriydi. Malzemeler arasinda az miktarda un olmasina ragmen, kabartma tozu olmayisi dikkatimi cekti. Tarifler oldukca basit gorunuyorlardi, ama ayni makaronda oldugu gibi bu isi hakkiyla yapmanin pek de kolay olmadigini anladim. Sanirim yumurta aki kopugunu temel alan bir cok tarif icin soz konusu bu. Firin isisindaki ufak oynamalar cok farkli sonuclar elde etmenize neden olabiliyor.

Ilk denememi yaptigim gun elimin altinda acilen tatlida kullanilmalarini gerektiren olgunlukta epey elma vardi. Ben ise elmali tatli yerine Finansci denemesi yapmak istiyordum. Francois Payard'in Simply Sensational Desserts kitabinda bu elmali finansiyer keki tarifi gorunce bir tasla iki kus vuracagimi dusunerek hemen ise giristim. Tarifim geleneksel bir Finansci tarifi yerine, buyuk yuvarlak kalipta yapilan ve altinda tart hamuru bulunan bir cesitleme idi. Buraya kadar iyi guzel de, malzemeler arasinda gecen kahverengilestirilmis tereyag miktari az yagli rejimden henuz cikmis olan beni derinden sarsti. Kisa bir kararsizliktan sonra miktari yari yariya azaltmaga karar verdim. Sonra azaltilmis miktarin bir kismini tatliya katmayi da unutunca benimki iyice yagsiz bir finansiyer oldu. Belki bunun icin biraz kuru buldum ve cok begenmedim bu tatliyi. Buna ragmen elmali tatlilar bizim evde oyle seviliyor ki, cayin kahvenin yaninda yendi bitti.

Tatliya koymayi unuttugum bal ve kahverengilesmis tereyagi karisimini ise kalan elmalarimla ve tabii kuru uzum ve firinlanmis ceviz ilavesiyle, Turk isi bir kurabiye dolgusuna donusturdum. Buz gozundeki hazir milfoy hamuruyla ustu kafesli bir elmali tatli da onlardan cikti. Acikcasi bu uydurma tatli, ilkinden daha guzel oldu. Hem de epeydir bekleyen milfoy hamuru ve elmalari degerlendirdigim icin cok mutlu oldum.

Ikinci finansci denemem Nick Malgieri'nin Perfect Cakes kitabindandi. Bunlar icin mini muffin kaliplarimi kullandim. Hamura geleneksel badem tozu yerine antep fistigi kattim. Pisirme suresi icin kitapta verilene tipatip uydum, ama gelecek denememde daha az pisirecegim. Bakalim ici daha da yumusak olacak mi? Elde ettigim mini muffinlerin dislari gevrek ve kahverengi, icleri ise ucuk yesil ve sungerimsiydi. Tatlari da hosuma gitti. Muffin olayini pek sevmiyorum, bence bunlar muffinden daha guzellerdi, hatta kendilerini muffinin universite egitimi gormus ufak tefek akrabalari olarak tanimlayabiliriz. Yine de ilerde "Ah, bir finansci keki olsa da yesem!" der miyim bilmiyorum. Siz de deneyip, bu konuda kendi hukmunuzu vermek isterseniz Malgieri'nin tarifi asagida.

  • 1/2 bardak kabuksuz antep fistigi
  • 3/4 bardak seker
  • 1/2 bardak un
  • 5 yemek kasigi eritilmis ve rengi hafif kahverengiye donusunceye kadar isitilmis tereyagi
  • 1 yemek kasigi kirsch ya da kiraz surubu
  • 1 tatli kasigi vanilya
  • 4 yumurta aki
  • Bir tutam tuz
  • Ustu icin pudra sekeri
Kitaba gore yukardaki malzemeden 24 mini muffin cikiyormus. Ben bunun yarisiyla dendim ve 16 minik finansci kekim oldu.

Firininizi 175 C ye isitin. Kekciklerin yapismasini onlemek icin mini muffin kaplarinizi guzelce yaglayin ve unlayin. Fistiklar ve sekerin yarisini mutfak robotunuzda iyice incelinceye kadar cekin. Arada durdurarak 2-3 dakika yeterli olacaktir. Bir kaseye alip, unla karistirin. Tereyaginiza surup ve vanilyayi katip ilinmaga birakin.

Baska temiz (yagsiz) bir kasede yumurta aklarinizi tuz ilavesiyle yumusak tepecikler olusuncaya kadar cirpin. Kalan sekerinizi azar azar ilave ederek, ve bir yandan cirparak cok sert olmayan bir yumurta kopugu elde edin.

Fistikli karisimla baslayip tereyagi ile devam ederek, donusumlu sekilde ve uc defada bu malzemeleri yumurta akiniza katin. Her seferinde malzeme ancak butunlesene kadar karistirin. Tatli kasigi ya da s1kma tupuyle kaliplarin 3/4 unu hazirladiginiz hamurla doldurun. Onceden isitilmis firininizda 20 dakika kadar, ya da guzelce kabarip renkleri altin sarisina donusunceye kadar pisirin. Elinizle tepelerine hafifce bastirdiginizda sert olmali. Kisa bir sure soguttuktan sonra kekcikleri kaliplarindan cikartin. Servisten once arzu ederseniz ustlerine hafif pudra sekeri eleyebilirsiniz. Artanlari kapali bir kapta buzdolabinda saklayabilir, ya da daha uzun sure saklamak icin dondurabilirsiniz.

Thursday, March 02, 2006

Likapali Kedi Dili Pastasi

Blogunu zevkle takibe aldigim Burcu findikli kedi dili yapmis ve bunlari daha tarifini yayinlamadigi bir pastada kullanmis. "Kalp kalbe karsidir" derler ya, onun yaptiklarindan haberim olmadigi halde ben de bir kedi dili pastasi yaptim. Ama ben isin icine hile katip hazir kedi dili kullandim; hem yumusak pandispanya gibi olan cesidinden, hem de caya kahveye batirmalik, daha sert olan turunden... Pastamin hareket noktasi Pierre Herme ve Dorie Greenspan'in birlikte yazdiklari Desserts kitabindaki bir tarifti. Evdeki malzeme yoklugu ve dikkatsizligim gibi nedenlerle kitaptaki tariften ve olmasi gereken goruntuden biraz uzaklastim, ama sonuc yine de fena degildi; ozellikle musu hem cok lezzetli hem de aldatici bir hafiflikteydi. Likapa Karadeniz bolgesinde yabani olarak yetisiyormus, ama yakinlarda tarimina da baslanmis. (Ismi duzelttigin ve verdigin bilgiler icin tesekkurler, Tijen.) Ama likapa bulamasaniz bile bu tarifi her cesit meyvayla deneyebilirsiniz.

  • 2 bardak su
  • 1 bardak seker
  • 3 1/2 bardak likapa
  • Limon surubu (tarifi asagida)
  • Mus (tarifi asagida)
  • 23 cm lik kalibin kenarini cevreleyecek sayida sert kedi dili biskuvisi
  • 23 cm lik kalibin tabanini 2 defa kaplayacak kadar yumusak kedi dili
1 bardak sekerle 2 bardak suyu ufak bir tencerede seker eriyinceye kadar isitin. Likapalarin 2 bardagini bu suruba ekleyin ve hemen surubun altini kapatin. Oda sicakligina soguttuktan sonra agzini kapatip meyvalari surubun icinde 1 gun buzdolabinda bekletin.

Ertesi gun, likapalari suzun. 23 cm lik kalibinizin altini yumusak kedi dilleriyle doseyin. Limonlu surupla islatin. Sert kedi dillerinin duz kisimlarini once surupla islatin, sonra suruplu kisimlari ice gelecek sekilde kalibinizin kenarlarini bunlarla cepecevre sarin. Musun yarisini tabanin uzerine dokun. Likapalari musun uzerine esit sekilde dagitin. Musun kalan yarisini likapalarin uzerine yayin. Yumusak kedi dilleriyle musun uzerini aralik kalmayacak sekilde kapatin ve bu ust tabakayi limon surubuyla islatin. Musun yapimindan artakalan Italyan bezesini ince bir tabaka halinde kedidillerinin uzerine yayin. Kalan Italyan bezesini bir s1kma torbasina doldurup pastanin kenarlarini cepecevre bezeyle cevirin. Ortadaki bosluga kalan likapalari koyun. (Arzu ederseniz likapalari kayisi marmeledi ya da tart jolesiyle karistirip oyle kullanabilirsiniz.) Bu asamada mutfak purmuzunuz varsa Italyan bezesini alazlayabilirsiniz. Ya da meyvalari koymadan once pastayi 1 saat kadar dondurup sonra 3-5 dakika sureyle 245 Cye isitilmis firinda tutarak bezenin renklenmesini saglayabilirsiniz.

Limon Surubu
  • 1/4 bardak su
  • 2 1/2 yemek kasigi seker
  • 1/4 limonun rendesi
  • 3 yemek kasigi limon suyu
Su, seker ve limon rendesini ufak bir sahanda karistirarak kaynama noktasina getirin ve 1 dakika kaynatin. Atesten alip limon suyunu katin. Sogur sogumaz kullanabileceginiz gibi agzi kapali kapta 1 hafta buzdolabinda da bekletebilirsiniz.

Mus
  • 3 yumurta aki
  • 1 bardak seker
  • 1/2 bardak soguk su
  • 1 bardak cig krema
  • 1 bardak mascarpone (ya da yari yariya krem peynir ve cig krema)
  • 1 1/2 yemek kasigi sut
  • 2 cay kasigi bitkisel jelatin
Bu mus pisirilerek yapilan Italyan bezesini temel aliyor. Eger Kitchenaid'iniz varsa mutlaka onu kullanarak yapin cunku zaman zaman bir cift elden fazlasina ihtiyaciniz olacak. Bezeyi yapmak icin yumurta aklarini cok temiz bir kaba koyun ve elektrikli mikser ile sert tepecikler olusturuncaya kadar cirpin. Surubu hazirlarken bir kenarda bekletin.

Ufak bir sahana 1/4 bardak su ve 1 bardak sekeri koyun. Arasira karistirarak kaynama noktasina getirin. Bu noktadan sonra karistirmayin ve termometrede isisi 119 C olana kadar kaynatin. Bu isiya gelir gelmez atesten alin ve hafif yaglanmis payreks kaba bosaltin. Yumurta aklarinizi tekrar yavas hizda cirpmaya baslayin ve bir yandan da seker surubunu incecik bir serit halinde yumurta aklarinin uzerine akitin. Surubun yanlara sicrayan damlalarini bezeye katmaya calismayin, cunku sertlestiklerinden bezeyle butunlesmeyeceklerdir. Surubun hepsi bezeye katildiktan sonra hizi arttirin ve 10 dakika ya da beze oda isisina soguyuncaya kadar cirpin. 1 bardak kadar bezeyi mus icin ayirin, kalanini da pastanin ust suslemesi icin saklayin.

Ayri bir kapta cig kremayi sertlesinceye kadar cirpin. Mascarpone peynirini sutle karistirarak biraz yumusamasini saglayin. Buna cirpilmis cig krema ve Italyan bezesini de ekleyin. En son olarak kalan 1/4 bardak su icinde kaynattiginiz jelatini katin, karisim iyice butunlesinceye kadar karistirin ve pastada kullanin.